tag:blogger.com,1999:blog-20063206739604215592024-03-13T07:19:49.372+03:00Manolya Çiçeğimanolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.comBlogger34125tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-25339921660125685262012-05-25T16:41:00.001+03:002012-05-25T16:41:41.178+03:00Orkide Bakımı ve Yeniden Çiçeklendirme<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjf9cFFoTydwfJao86EPmRCU-0WBSvRtFkSJ7DhqVTp4CBXu4LrCSs3dedDJwLF0N6SPaCAgGRaNcltzdt0CsY5IIeJtwquafEPQ7B8pitQPTTuznea4ywwolROncIUuYjLTjS29ks3Vzs_/s1600/foto%C4%9Fraf0059.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjf9cFFoTydwfJao86EPmRCU-0WBSvRtFkSJ7DhqVTp4CBXu4LrCSs3dedDJwLF0N6SPaCAgGRaNcltzdt0CsY5IIeJtwquafEPQ7B8pitQPTTuznea4ywwolROncIUuYjLTjS29ks3Vzs_/s320/foto%C4%9Fraf0059.jpg" width="240" /></a></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;"> satın aldınız yada biri size orkide hediye etti er yada geç çiçekleri dökülecektir. Çiçekler solduktan sonra orkideniz gayet sağlıklı olmasına karşın yeniden çiçeklenmiyorsa bunun bazı nedenleri olabilir.</span><br />
<h3 style="background-color: white; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 20px 0px 10px; padding: 0px; text-align: left;">
Çiçek Sapını Budama</h3>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">En yaygın tür olan orkide</span><span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;"> çiçekleri döküldükten sonra yeniden çiçeklenmesi için budanması gerekir. Eğer çiçek sapı sarı veya kahverengine dönüşmüşse kurumuş demektir yeniden çiçek sapı üretmesi biraz zaman alacaktır. Bu yüzden çiçek sapı yeşilken budanmalı uyuyan gözlerin dallanması teşvik edilmelidir. </span><i style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Phalaenopsis</i><span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;"> yıl içerisinde aynı çiçek dalından 2-3 kez çiçek açabilir. Budama çiçek sapının ortasından veya alttan itibaren sayıldığında 3. gözün 5 santim üzerinden yapılmalıdır.</span><br style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;" /><h3 style="background-color: white; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 20px 0px 10px; padding: 0px; text-align: left;">
Sıcaklık Ayarı</h3>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Ev ortamında gece gündüz sıcaklık farkları bir birine çok yakın olduğundan çiçeklenme olmayabilir. Doğal yaşam koşullarında orkideler 8-10 C derecelik gece gündüz sıcaklık farkında yaşarlar. Orkide geceleri serin bir alana alınarak bir süre bakılarak yeniden çiçeklenmesi için teşvik edilir. Sıcaklık farkı 8-10 derece olan iklimler de yaz ayların da dış ortama alınarak bu isteği karşılanabilir.</span><br style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;" /><h3 style="background-color: white; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 20px 0px 10px; padding: 0px; text-align: left;">
Işık</h3>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Orkidenizin yaprakları çimen yeşili veya tonlarında olmalıdır. Eğer çok koyu yeşilse yetersiz ışık aldığının göstergesidir. Orkide az ışık alırsa çiçek üretmek için gerekli enerjiyi karşılayamaz. Doğrudan gelen ışınlardan korumak şartıyla alıştıra alıştıra daha aydınlık bir alana taşınmalıdır.</span><br style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;" /><h3 style="background-color: white; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 20px 0px 10px; padding: 0px; text-align: left;">
Karanlıkta Bekletme</h3>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Herşeyi yaptınız ancak durumda değişiklik yoksa çiçeklenme için küçük bir ipucu bazen orkideler çok karanlık bir alanda gün için de en az 12 saat kadar bekletildiğin de yeniden çiçeklenme için kandırılabilirler.</span><br style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;" /><h3 style="background-color: white; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 20px 0px 10px; padding: 0px; text-align: left;">
Düşük Nem</h3>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Orkideler çok düşük neme maruz kaldığın da çiçeklerden su kaybetmemek için kendini korumaya alır ve çiçek üretmezler. Çiçek üretimi için %60 bağıl nem seviylerine çekilmelidir.</span>
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;"><br /></span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">alıntdır</span><br />
<br />
<br />
<br />
<br />manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-37040466486645325442012-05-25T16:33:00.000+03:002012-05-25T16:33:34.621+03:00Orkide Saksısı<br />
<h1 style="background-color: white; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 28px; line-height: 35px; margin: 10px 0px; padding: 0px; text-align: center;">
Orkide saksısı nasıl olmalı?</h1>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Orkide türleri arasında istekleri bakımından bir çok farklılıklar vardır. Saksı seçimi yaparken bitki ihtiyaçları göz önüne alınarak iklim şartları ve bizim bakım şartlarımıza göre saksı seçimi yapmak sağlıklı orkideler yetiştirmek için hayati önem taşımaktadır. Seçeceğiniz saksı türü sulama sıklığını, gübrelemeyi ve sık sulamada karşılaşacağınız tuzlanma problemini etkileyecektir. İsterseniz orkide yetiştirmek için en sık kullanılan orkide saksılarını yakından inceleyelim.</span><br style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;" /><h3 style="background-color: white; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 20px 0px 10px; padding: 0px; text-align: left;">
En çok kullanılan orkide saksıları</h3>
<ul style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; list-style-type: none; margin: 1em 0px 1em 2em; padding: 0px; text-align: left;">
<li style="background-image: url(https://lh5.googleusercontent.com/-28Vj_TCQ2oA/TpbB1ONK_VI/AAAAAAAAAXk/KWazCvSw1aw/s128/postbullets.png); background-repeat: no-repeat no-repeat; margin: 0px; overflow-x: visible; overflow-y: hidden; padding: 0px 0px 0px 15px;">Plastik saksı </li>
<li style="background-image: url(https://lh5.googleusercontent.com/-28Vj_TCQ2oA/TpbB1ONK_VI/AAAAAAAAAXk/KWazCvSw1aw/s128/postbullets.png); background-repeat: no-repeat no-repeat; margin: 0px; overflow-x: visible; overflow-y: hidden; padding: 0px 0px 0px 15px;">Toprak saksı </li>
<li style="background-image: url(https://lh5.googleusercontent.com/-28Vj_TCQ2oA/TpbB1ONK_VI/AAAAAAAAAXk/KWazCvSw1aw/s128/postbullets.png); background-repeat: no-repeat no-repeat; margin: 0px; overflow-x: visible; overflow-y: hidden; padding: 0px 0px 0px 15px;">Sepetler</li>
</ul>
<h3 style="background-color: white; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 20px 0px 10px; padding: 0px; text-align: left;">
Plastik Saksılar</h3>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Kurak iklimlerde ve iç mekanlarda buharlaşma yüksek olduğundan nem isteği yüksek bitkiler için plastik saksı kullanımı nem dengesi açısından daha iyi bir seçenek olur. Epifitik (</span><i style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Epiphyte</i><span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">) orkidelerin aynı yaprakları gibi kökleriyle fotosentez yapabilme özellikeri olduğundan </span><b style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">şeffaf saksı </b><span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">kullanımında köklerin güneş görmesi sağlanır. Şeffaf saksıların bir diğer avantajı kök bölgesini izleyebilme şansı tanımasıdır. Bu sayede köklerde herhangi bir zararlanma var mı veya sulama zamanı gelmiş mi tespit edilebilir ayrıca saksı çeperine zararlıların yuva yapma şansı olmadığından sağlıklı saksılardır. Hafif ve sağlam olmaları avantajları arasında olmasına rağmen uzun boylu orkideleri taşımakta güçlük çekmeleri tek dez avantajları sayılabilir. Dış mekanlara yerleştirildiklerinde mutlaka saksı sabitlenip devrilmesi engellemelidir.</span><br style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;" /><table cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="background-color: white; border-collapse: collapse; color: black; float: right; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; margin: 1px 1px 1px 1em; padding: 4px; text-align: right;"><tbody>
<tr><td style="border: 0px solid rgb(183, 176, 182); padding: 2px; text-align: center; vertical-align: top;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjawKMZAuZsxiGSy9cDgLb8I1vSfaHL-_8axaExGFjdOx365m4MOGkoB5rZeQ7gNWBC0j4LKQBncP_xLDzCGI2-x00rpTU2u0vtpLTgSWEVYJGDWnCzd1DpCdPyfS9T3aIHDJ-1kRyNW5bA/s1600/orkide-saks%25C4%25B1s%25C4%25B1.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; color: #2038cf; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-weight: bold; margin: 0px auto 1em; padding: 0px; text-decoration: none;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjawKMZAuZsxiGSy9cDgLb8I1vSfaHL-_8axaExGFjdOx365m4MOGkoB5rZeQ7gNWBC0j4LKQBncP_xLDzCGI2-x00rpTU2u0vtpLTgSWEVYJGDWnCzd1DpCdPyfS9T3aIHDJ-1kRyNW5bA/s200/orkide-saks%25C4%25B1s%25C4%25B1.jpg" style="border: 0px solid rgb(207, 202, 206); margin: 7px;" width="111" /></a></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="border: 0px solid rgb(183, 176, 182); font-size: 10px; padding: 2px; text-align: center; vertical-align: top;">Orkide saksısı</td></tr>
</tbody></table>
<h3 style="background-color: white; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 20px 0px 10px; padding: 0px; text-align: left;">
Toprak Saksılar</h3>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Nemli bölgeler için daha uygun bir saksıdır. Sıcak iklimlerde bitki kökünü serin tutar. Ağır olması sebebiyle dış mekanlarda yetiştirilecek orkideleri devrilmekten korur, özellikle uzun boylu orkideler için bu özellik iyi bir avantaj sağlar. Fazla sulama yapılması durumunda suyun fazlasını gövdesinden tahliye edebilir. Gözenekli yapısı köklerin hava almasını sağlar. Hafif nemli ortamlardan hoşlanan ve iki sulama arasında kurumasına müsade edilen orkideler için iyi bir seçimdir.</span><br style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;" /><h3 style="background-color: white; font-family: Verdana, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 17px; line-height: 21px; margin: 20px 0px 10px; padding: 0px; text-align: left;">
Sepetler</h3>
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Hindistan cevizi liflerinden yapılmış sepetler asılarak yetiştirilen orkideler için vazgeçilmez bir seçenektir. Hafif olması, uzun süre çürümeden kalabilmesi kullanımını kolaylaştırır. Her yerinden hava almasından dolayı plastik saksılara ve toprak saksılara göre çok daha sık sulama ihtiyacı vardır. Gelişmiş kök yapısına sahip orkideler için iyi bir seçimdir. Bünyesindeki bitki besin elementleri orkideyi besler.</span>
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;"><br /></span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">alıntıdır</span>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-2863419042132759012012-05-25T12:59:00.001+03:002012-05-25T14:37:01.010+03:00Evde Orkide yetiştirme<b>Afrika menekşesinin yetiştiği her ortamda Orkide de yetişebileceğini biliyor muydunuz?</b><br />
<b><br /></b><br />
<b><br /></b><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhe3fQqFZcXYbHnDe7CArtMJ-iwXLTd6nqzZ5QiNO5Lj7vvYYP4qQTWOi09aHt2R1COenQLXsxl-KGFZf_dq5x7iucL8UKsgkf8NPoEFh4unCdwuoQJLVsKBHt0luDaWxXJgHTBk-VIfTtg/s1600/foto%C4%9Fraf0127.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhe3fQqFZcXYbHnDe7CArtMJ-iwXLTd6nqzZ5QiNO5Lj7vvYYP4qQTWOi09aHt2R1COenQLXsxl-KGFZf_dq5x7iucL8UKsgkf8NPoEFh4unCdwuoQJLVsKBHt0luDaWxXJgHTBk-VIfTtg/s320/foto%C4%9Fraf0127.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<b><br /></b><br />
<b><br /></b><br />
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Bir çok kişi Orkide yetiştirmenin güç olduğu fikrine sahip oysa orkide yetiştirmek diğer ev çiçeklerini yetiştirmekten farksız.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Evde yetiştirdiğimiz orkideler dünyanın tropik ve yarı tropik iklim kuşaklarından geliyor. Evde başarılı orkide yetiştirmenin altın kuralı evimize uygun orkide türlerini seçmekten geçiyor. Yetiştirmesi en kolay ve en ucuz orkide türü Phalenopsis.</span><span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;"> Bu türün çiçekleri çok uzun ömürlü ve iki ile altı ay arasında çiçekli kalabiliyor. Bazı </span><i style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Paphiopedilum</i><span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;"> türleri de </span><i style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Phalenopsis</i><span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;"> gibi yetiştirmesi kolay.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Evimizin ortalama sıcaklık durumunu dikkate alarak seçim yapacak olursak phalaenopsis, doritis, ve bazı paphiopedilum, dendrobium türleri sıcak seven orkide türleridir. Genel olarak en iyi yetişme sıcaklıkları 18-27 C derece arasında ki sıcaklıklardır. Cymbidium, odontoglossum, miltonias, ve bazı paphiopedilum, dendrobium türleri soğuk seven orkide türleridir. Bu türler için en iyi yetişme sıcaklıkları 12 - 21 C derece arasında ki sıcaklıklardır.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Orkideleri evin hangi penceresine yerleştirirseniz yerleştirin öğlen dik gelen güneş ışınlarından korumanız gerekir. Perde veya jaluzi arkasına yerleştirmek aynı ormanda palmiyelerden süzülen ışık gibi orkideler için mükemmel bir yer olacaktır.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Nem orkideler için çok önemlidir. %40-80 arası bağıl nem uygundur. Çakıl dolu tepsilere su doldurmak suretiyle nem miktarı artırılabilir. Bunu yaparken dikkat etmeniz gereken nokta orkide saksısı çakıl üzerine oturtulduğunda su seviyesinin çakıllardan altta olmasını sağlamaktır. Spreyle günlük su püskürtmek de nem oranını artırmaya yardımcı our.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Verdana, Geneva, Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 19px; text-align: left;">Sulama sıkılığı ortamın bağıl nemine, saksı harcının yapısına, saksı türüne (toprak veya plastik) ve büyüklüğüne göre değişim gösterebilir. Genel olarak orkideler iki sulama arasında kurumayı severler. Yavru orkideler, etli köklü ve yaprakları ince orkideler sürekli nemli kalmayı tercih ederler.</span>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-62994673500329051942012-05-05T23:13:00.004+03:002012-05-25T12:35:59.926+03:00Çiçekli Ev ResimleriDoğa bu kadar güzel miydi........... Yaşadığınız yeri cennete çevirebilirsiniz...........<br />
Siz de bu güzel evlerden birinde yaşamak istemez miydiniz..<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhz803eL4Z2JTMvbGt-RpvnuYOf-07GX0kc5Ht8ApM0O_CD2H0ppfpca4bx0Z2S-bK9SIW7gmwQJmf41kSuCEF3E28MKUkn1NwJxncqP_pclTtRdPj9u164AFVyE_pWqfRojQdeuLSlOr9V/s1600/578968_373312069373009_159666184070933_1015550_1219009805_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="220" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhz803eL4Z2JTMvbGt-RpvnuYOf-07GX0kc5Ht8ApM0O_CD2H0ppfpca4bx0Z2S-bK9SIW7gmwQJmf41kSuCEF3E28MKUkn1NwJxncqP_pclTtRdPj9u164AFVyE_pWqfRojQdeuLSlOr9V/s320/578968_373312069373009_159666184070933_1015550_1219009805_n.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZlFYJccnuRZAw6e3RWpw-XH5J9GfKTbknH2PLwLS3HTinGR86yZ1ht7R7YxDddR9xYDkOs25-Z6WRO-ecjrCoLiAG0v3PKH5UtlfVELl19XqbzO7gSQyzB20PQsfBmzH4i2mV6c2xjvKd/s1600/417138_385321408148009_1848254988_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="316" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgZlFYJccnuRZAw6e3RWpw-XH5J9GfKTbknH2PLwLS3HTinGR86yZ1ht7R7YxDddR9xYDkOs25-Z6WRO-ecjrCoLiAG0v3PKH5UtlfVELl19XqbzO7gSQyzB20PQsfBmzH4i2mV6c2xjvKd/s320/417138_385321408148009_1848254988_n.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-SRxg1lvODDNEywjnBvEeXkjIRS9G9nVhwNM93oNaJnnODmJYTYVEJmeqL7ngP4zZOHTKPWPXsXFgSS25HZzkHmZvFrGl5NEw0dsQnjcXX3KlZY24GH3FL1Zq4uFUOEb3kPjxBpQxtmyO/s1600/422092_403600172999970_213477845345538_1584503_1764203836_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh-SRxg1lvODDNEywjnBvEeXkjIRS9G9nVhwNM93oNaJnnODmJYTYVEJmeqL7ngP4zZOHTKPWPXsXFgSS25HZzkHmZvFrGl5NEw0dsQnjcXX3KlZY24GH3FL1Zq4uFUOEb3kPjxBpQxtmyO/s320/422092_403600172999970_213477845345538_1584503_1764203836_n.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgq3tzWYOOP12ANI4leNxc3iHWgSFjZA4A-Rca9Jg9l7G3-Jdpvgaf4F60ItOEuQwItaHx_Q_oLa5UbEdmblpJyldEC26Af6sxm1w7kie0ddyony8JW6H-HjrG9PypCgleJlwHvqcIJFKRf/s1600/430591_293369354065503_116844265051347_752539_49344777_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="273" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgq3tzWYOOP12ANI4leNxc3iHWgSFjZA4A-Rca9Jg9l7G3-Jdpvgaf4F60ItOEuQwItaHx_Q_oLa5UbEdmblpJyldEC26Af6sxm1w7kie0ddyony8JW6H-HjrG9PypCgleJlwHvqcIJFKRf/s320/430591_293369354065503_116844265051347_752539_49344777_n.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTU26lhSurKVMm5Rc46zqOv6YqZEY5DQULBEiPkUd4z-ncJdWMGBNhAY2I3xNoP9L8edOS_Jb67IaZtAosDlqzqhQmuOj5AEQaBIlJTvI8vocDmkdtYGi-Fjcesd11Y3NBmyQpkDBNyW57/s1600/426246_385321618147988_135969579749861_1646571_725054968_n+%25282%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjTU26lhSurKVMm5Rc46zqOv6YqZEY5DQULBEiPkUd4z-ncJdWMGBNhAY2I3xNoP9L8edOS_Jb67IaZtAosDlqzqhQmuOj5AEQaBIlJTvI8vocDmkdtYGi-Fjcesd11Y3NBmyQpkDBNyW57/s1600/426246_385321618147988_135969579749861_1646571_725054968_n+%25282%2529.jpg" /></a></div>
<a name='more'></a>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-36947891929546438142012-04-23T23:59:00.002+03:002012-05-25T14:33:25.564+03:00Kaktüs<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTZK6Y_wc87b2-UwZe21_CstwdGxLMVHfiyRhDWkJJb8mR3v0abySrRZHNkiW4BVEpYX_luAfYNYre8qEP5pe5-YSQb298BpOgYRDmJfS-q7a7-RZVkm3A7m-Em4G7ZreOK6Dz1V-OTvuU/s1600/Foto%C4%9Fraf0132.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiTZK6Y_wc87b2-UwZe21_CstwdGxLMVHfiyRhDWkJJb8mR3v0abySrRZHNkiW4BVEpYX_luAfYNYre8qEP5pe5-YSQb298BpOgYRDmJfS-q7a7-RZVkm3A7m-Em4G7ZreOK6Dz1V-OTvuU/s320/Foto%C4%9Fraf0132.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Kaktüsler bol güneşe ihtihaç duyar. Tropik bir bitki değildir, İstanbul'da açık havada yetiştirilmesi kolaydır. Kışın dondan zarar görmez, tam tersine kışın üşümesi kaktüs için faydalıdır. Kış boyunca ne kadar soğukta kalırsa yazın çiçek açması o kadar kesinleşir. Ama şimdi bunu öğrenince devamlı evde beslediğiniz kaktüsünüzü kış ortasında dışarıya koymamalısınız. Bu durumda büyük bir ihtimalle ölecektir. Önce yazın dış ortama alıştırmalısınız.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Ne zaman sulamalı?</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Hiç şüphe yok ki, sulamadan kaynaklanan kaktüs ölümlerinin büyük bir yüzdesi az değil çok sulamaktandır. Aşırı su kaktüs köklerinin çürümesine neden olur. Bildiğimiz gibi, kaktüs ve diğer sukkulentlerin tamamı, uzun süreli susuzluğa dayanabilecek şekilde evrimleşmişlerdir, o nedenle eğer tereddüdünüz varsa, sulamamak daha doğru bir tercihtir.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Genel olarak kaktüslerin suya ihtiyaç duydukları dönem, aktif olarak büyümekte oldukları dönem, yani ilkbahar yaz dönemidir. Bu dönemde serbestce sulanabilirler, ama diğer mevsimlerde mutlaka dikkatli olunmalıdır. Kış döneminde ya hiç sulanmamalı, ya da çok az su verilmelidir. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Kaktüsler, ülkemizde mart ayı sonlarında hafif sprey şeklinde sulanmaya başlanır. Nisandan Mayıs ortalarına kadar 15-20 gün arayla devam edilir. Eylül başına kadar 1-2 haftada bir sulanır. Tekrar azaltılarak ekim başlarında sulama kesilir. Çok spesifik birkaç tür dışında kışın sulama yapılmaz. Kaktüslere su verilirken tek şart iki sulama arasında toprağın tamamen kurumuş olmasıdır. Epifitik kaktüs türleri ve diğer diğer sukkulentlerde sulama biraz daha farklıdır.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Susuz yaşamak</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Uygun olmayan ışık ve ısı koşulları kaktüslerde kalıcı hasara neden olabilir, ama susuzluk böyle bir sonuç doğurmayacaktır. Susuz kalmış bir kaktüs, sadece uykuya geçecektir. Su kaybı nedeniyle bir miktar buruşacaktır ama yeniden sulandığı zaman da çabucak eski sağlıklı haline geri dönecektir. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Burada kural, uyku döneminin iyi ayarlanabilmesi amacıyla doğru zamanda suyun kesilmesidir. Sonbaharda havaların serinlemeye başlamasıyla birlikte bitki daha az suya gereksinim duymaya başlar. Bu dönemle birlikte su yavaş yavaş azaltılmalı ve havaların iyice soğumaya başladığı zamanda da tamamen kesilmelidir. (Burada kaktüslerle diğer sukkulentlerin beklentileri farklı olabilir buna dikkat etmekte yarar vardır).</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Diğer sukkulentler biraz daha fazla suya gereksinirler, ya da mesela Schlumbergera gibi kış döneminde aktif olan bazı türlerin özel durumları göz önüne alınmalıdır, bunun dışında, kaktüsler, genel olarak kış döneminde az sulanarak ya da hiç sulanmayarak, rutubetsiz bir ortamda dinlenmeye bırakılmalıdırlar. İlkbahar başlangıcında, önceleri haftada bir sprey ile uygulanan su, büyümenin görülmeye başlamasıyla birlikte artırılmalı, havaların ısınmasıyla birlikte de daha serbest bir sulama rejimine geçilmelidir. Yaz döneminde haftada bir ya da iki haftada bir sulama uygun ve yeterlidir. Yaz döneminde de daha sık yapılacak sulama sorunlara neden olabilir. Belirttiğimiz gibi, haftada ya da iki haftada bir yeterli ve emniyetlidir.</span><br />
<br />
<img alt="" border="0" src="http://www.evdose.com/tur/bahce/resim/bah0238a.jpg" style="border-bottom-width: 0px; border-color: initial; border-image: initial; border-left-width: 0px; border-right-width: 0px; border-style: initial; border-top-width: 0px; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;" /><span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;"> Günün hangi vaktinde sulamalı?</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Sulamanın yapılacağı en iyi vakit sabah erken saat ya da akşamüstüdür, böylelikle bitkiler gerek üzerlerine gelmiş olan suyu ve gerekse topraktaki suyu bünyelerine alacak zamanı bulurlar. Parlak güneşin olduğu bir anda sulamak, bitkileri yakabilir. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Çok sıcak yaz günleri dışında akşamüstü suyu pek iyi değildir. Kuruma süresi bir gece artmış olur. Hedefimiz verilen suyun olabilecek en kısa sürede kurumasıdır! Yani az su verilecek, bu su drenaj deliklerinden anında akacak ve toprak çabucak kuruyacak. Kural budur.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Pek çok kaktüs kuru bir atmosferi tercih ederler, ancak epifitikler olarak adlandırılan tropik kaktüsler sıcak ve rutubetli ortamları severler. İç mekanlarda bunu sağlayabilmek için, ısı 21-32 derece arasında olmalıdır. Rutubeti sağlamak için de, bir el spreyi kullanarak çevredeki rutubeti artırmak gereklidir. Sulamayla birlikte, düzenli olarak sprey kullanmak yararlı olacaktır. Diğer kaktüsler gibi bu bitkilerin de kuraklığa dayanıklı olduklarını hatırlatalım.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Gövde çürüğüyle mücadele</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Aşırı soğuk ve rutubetli ortamlarda tutulan, ya da zayıf kökleri olan kaktüslerde çürüme olabilir. Kök mantarı bitkinin derisinde gelişir ve bu bölgeyi yumuşak, gevşek bir duruma getirir. Zaman içinde bu bölge kararır. Eğer bu tür bir mantar sorunu olacak olursa, sağlıklı bölge kesilerek ayrılıp yeniden dikilebilir. Geri kalan kısım atılmalıdır. Tabii dikilmiş olan bitkinin başına da aynı şeyin gelmemesi için olumsuz koşullar değiştirilmelidir. (ısı artırılmalı ya da rutubet azaltılmalı, kuru bir ortam sağlanmalıdır.) Dış ortamlarda toprağa dikili olan bitkilerde benzer bir sorun yaşanması halinde bakır sülfat uygulanabilir. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Işık</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Hemen tüm kaktüsler, sağlıklı olabilmek için, büyüme dönemlerinde güneş görmek zorundadırlar. Kış döneminde nispeten az ışık seviyelerini tolere edebilirler (çünki bu dönemde uykuya geçmişlerdir, ama kış dönemde bile aslında ışık isterler) Eğer kaktüslerinize evde bakıyorsanız, yapılacak en iyi şey, bitkileri cam kenarında tutmaktır. Işığın yetersiz olduğu koşullarda, suni ışık takviyesi yapabilirsiniz. Işık yetersizse, bitki sağlıksız bir biçimde uzamaya başlar. Gövde rengi solgunlaşır. Böyle bir durumda, yapılacak en iyi iş, etkilenmiş bölümleri kesmek, bitkiyi bol ışık alan bir yere taşımaktır. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Işığa duyarlı bitkiler</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Bazı kaktüsler ve sukkulent bitkiler ışığa duyarlıdır. Bunların çiçek açabilmesi için günde 12 saatten az ışık alması gerekir. Doğal olmayan bir ışık kaynağı bile işi bozabilir. Örneğin Schlumbergera bu cins bir bitkidir. Kışın, çiçek açabilmesi için az ışık alması gerekir, bu nedenle eğer bulunduğu yer gece kullanılan bir odaysa ve bu odada lamba yakılmaktaysa, büyük olasılıkla çiçek açamayacaktır. Böyle bir durumda bitkiyi az kullanılan bir odaya taşımak doğru olur. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Güneş sevenler</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Çöl koşullarında yaşamaya göre evrimleşmiş olan kaktüsler direkt güneş ışığı görmeyi tercih ederler. Ilıman bölgelerde toprağa dikilmiş olan bitkiler dışarıda en güzel şekilde yetiştirilebilirler. Ama dışarıya dikmek için ısının 16 derecenin altına düşmemesi gerekir. Aksi halde en uygun olan, bu bitkilere evin içinde bir pencere kenarında bakmaktır. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Güneş seven türler bile yaz döneminde bir miktar korumaya ihtiyaç duyabilirler. Özellikle genç bitkiler, birden bire güneşe çıkartılmamalıdır. Öncelikle yarı gölge bir yerde bir süre tutulup dış ortama alıştırılmalı daha sonra güneşe alınmalıdır. Güneşin çok parlak ve kavurucu olduğu Temmuz-Ağustos aylarında bir miktar gölgeleme yapmak yaralı olacaktır. Böylelikle kavurucu güneşin gövde ya da yaprakları yakması engellenmiş olur. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Kuru gölge sevenler</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Bunlar, aslında çöl bitkileridir, ancak gelişebilmek için direkt ışık yerine süzülmüş, yarı gölge bir ortamı tercih ederler. Bazıları rutubetli ortamda çürüyebilir, ve uzun süre direkt güneş ışığına maruz kalırsa yaprakları yanar. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Islak gölge sevenler</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Tüm kaktüsler direkt ışık ve kuru ortam severler diye bir genelleme de yapılamaz. Bazıları, epifitik olarak bilinenler, rutubet ve gıdayı atmosferden alırlar. Bu nedenle de bu tür bitkiler ışığın süzülerek geldiği, rutubetin yüksek olduğu bir ortamda daha iyi gelişirler. Doğal ortamları, tropik ormanlarda ağaç tepeleridir. Süzülerek gelen ışığı yakalayabilmek için uzun ve geniş yaprakları vardır. Zaman zaman su püskürtmekten yarar göreceklerdir. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Isı</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Kaktüs ve sukkulentlerin çoğu yazın büyürler ve kış döneminde uyku moduna geçerler. Yine de şunu akılda bulundurmak gerekir ki, sıcak ya da soğuk anlamında, aşırı şartlar oluşacak olursa, doğacak olan şok nedeniyle mevsimden bağımsız olarak bitki yine uyku fazına geçer. Büyüyebilmek için kaktüsler genelde 16 derecelik bir ısıya gereksinim duyarlar.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Tropikal olanlar daha da yüksek ısılarda gelişirler (21-32 derece) Bazı kaktüsler sıfır dereceye kadar düşen sıcaklara kısa bir süre için dayanabilirler. Ancak böyle bir soğuğa uzun süre maruz kalan bir bitkinin yumuşak dokuları (özellikle yeni büyümüş olan bölümleri) hasar görebilir. Önce gövdede yaralar oluşur, sonra da toptan çöker. Soğuk vurmuş olan bitkileri yaşatabilmek için ısıyı artırın, böylelikle yara oluşmuş bölümü kurutmak ve küflenmeyi engellemek mümkün olabilecektir. Mümkünse bu bölgeyi kesmek de düşünülebilir. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Sera şartlarında yazın güneşli günlerde ısı 40 derece C'e kadar ulaşabilir. Bu durumda havalandırma yapmak, hatta olanak varsa fan kullanmak çok önemlidir. Ülkemizde güney sahilleri dışında kışlar genellikle serttir. Bu nedenle serayı az da olsa ısıtmak gerekir. Çoğu kaktüs türü için 5-8 derece minimum yeterlidir. Diğer sukkulentlerde ise genelde 10 derece üstü minimum sıcaklık gerekir. Eğer bitkilerimiz cam kenarında veya balkonda yaşıyorsa, kışın içeri alınması zorunludur.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Havalandırma</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Eğer bitkilerinize bir serada bakıyorsanız, hem yaz hem kış döneminde, cereyan yapmayacak şekilde bir havalandırma yapmanız gerekir. Sera içindeki havanın aşırı rutubetlenip kaktüslerde çürümeye neden olması önlenir. Ev içinde cam kenarında baktığınız bitkiler de, yaz döneminde dışarıda, havadar bir yerde durmayı tercih edeceklerdir. Ev bakımında sorun, pencere kenarlarının yine de arzu edilenden sıcak olması ihtimalidir. Genellikle kalorifer petekleri pencere altında olduğundan, saksının durduğu ortam sıcak olabilir.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Aslında en iyisi, bitkileri kış döneminde ev dışında bir balkon serasında tutmaktır. Burada da ısının sıfırın altına düşmemesini sağlamak gerekir. Güney cephesindeki bir balkon en doğru seçimdir. Ayrıca sera içine konacak olan bir maxima-minima termometresi durumu izlemenizi ve kontrol altında tutmanızı sağlar.</span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Dondan koruma</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Eğer dış ortam harareti 5 derecenin altına düşmüyorsa, kaktüsler dışarıda gelişebilirler. Ancak, bu durumda saksı ve çevre ortamın kesinlikle kuru olması gerekir. Yağmurdan korumak için önlemler alınmalıdır. Normalde don olmayan bir bölgede, ara sıra oluşabilecek dondan korumak amacıyla bitkinin üzeri kağıt, balonlu naylon ya da çuvalla sarılabilir. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Sıcak bölgeler için tavsiyeler</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Bu bölümde bakacak olduğumuz türler soğuğa dayanıksız olup, tüm yıl boyunca ısının 16 derecenin altına düşmediği ortamlarda gelişebilecek olanlardır. Ülkemizde bu tür bir iklim olmadığını hesaba katacak olursak, genellikle ev ya da sıcak sera içinde bakılmaları gerektiği gerçeğini göz önüne almak gerekir. Sadece yaz döneminde dışarı alınmalılardır. Soğuk havalar başlamadan önce de içeri alınmaları gerekir. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Ilıman iklim kaktüsleri</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Her ne kadar bu kategorideki bitkiler dış ortamda, sıfıra yakın sıcaklıklara kısa süreli olarak dayanabilirlerse de, en iyi büyümeyi 5 derecenin altına düşmeyen ortamlarda gösterirler. Her kış, sıfırın altına düşen yerlerde bitkilerin kış döneminde içeri alınması veya bir koruma örtüsü altında, ya da bir balkon serasında tutulması uygundur. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Soğuk bölge kaktüsleri</span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Eksi 15 derece kadar düşük sıcaklıklara dayanabilen pek az kaktüs türü vardır. Bunlar da ancak kuruysa ve kendilerini ayazdan koruyabilecek bir kar örtüsü altındalarsa bunu başarabilirler. Bunların çoğu küçük bitkilerdir, yer örtücü görünümündedirler. Sedum ailesinin hemen tüm üyeleri bu yeteneğe sahiptirler. </span><br />
<br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Bakım </span><br />
<span style="background-color: white; font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;">Evde, bir pencere kenarında bakmakta olduğunuz dikensiz bir tür, bir iki sene içinde yavaş yavaş tozlanmaya başlar. Toz birikimi zaman içinde kaktüsün ışık alışını engeller, temizlenmelidir. Dikensiz türlerde bu işi bir fırça yardımıyla halledebilirsiniz, ama eğer dikenliyse, bu durumda bir saç kurutma makinesini 15 cm kadar uzaktan, (soğuğa ayarlı olarak) üfleterek tozu uzaklaştırabilirsiniz. Yaz döneminde hortumla yıkamak da düşünülebilir, ama bu işi sabah saatlerinde, güneş şiddetlenmemişken yapmak ve bitki kuruyana kadar gölgede tutmak gerekir. Aksi halde gövdede kalan su damlaları yanmaya neden olabilir. Yıkadığınız suyun kireçli olması halinde gövde üstünde beyaz lekeler oluşabilir.</span><span style="font-family: Tahoma, Calibri, Verdana, Geneva, sans-serif; font-size: 13px; line-height: 15px; text-align: left;"><br /></span><br />
<br />manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-68298850972643812772012-03-20T10:46:00.000+02:002012-03-20T10:46:51.771+02:00Manolya Çiçeği Nasıl Yetiştirilir<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6U_ki-wfIzMPMG4MiXO3mBE236LhIS6ODsZ_ENa_j2rzpg5nnG-ec3_Pv_yiUjt04gb1QAHLf1Hke63ohqSGNK6JABbIemW6R8-9vCl40cCoPFrxM-WI0Uy2EDT2yLjwnIoBpGov5ezm2/s1600/manolya_cicegi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="229" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg6U_ki-wfIzMPMG4MiXO3mBE236LhIS6ODsZ_ENa_j2rzpg5nnG-ec3_Pv_yiUjt04gb1QAHLf1Hke63ohqSGNK6JABbIemW6R8-9vCl40cCoPFrxM-WI0Uy2EDT2yLjwnIoBpGov5ezm2/s320/manolya_cicegi.jpg" width="320" /></a></div>Familya<br />
Magnoliaceae<br />
Latince : Magnolia grandiflora<br />
Türkçe : Büyük Çiçekli Manolya<br />
<br />
Manolya Çiçeğinin Doğal Yayılış ve Rakımı<br />
Kuzey Amerika’nın güney bölgelerinde yerli olarak, dünyanın birçok ılıman bölgesin de, özelikle Avrupa ve Türkiye’de de yetişir. Ülkemizde Karadeniz kıyıları ve Marmara Bölgesi’nde yetiştirilmektedir.<br />
<br />
Manolya Çiçeğinin Toprak ve Besin İsteği<br />
Optimal gelişimini nemli, gevşek, derin, besince zengin, iyi drenajlı ve asidik topraklarda yapar. Kirece karşı hassastır. Optimal pH=4.0-6.5′dur.<br />
<br />
Manolya Çiçeği ve Donlara Duyarlılık<br />
Donlara duyarlıdır. -10 C sıcaklıklara kadar dayanır.<br />
<br />
Manolya Çiçeğinin Sıcaklık ve Nem İsteği<br />
Ilıman iklimlerde yetişir. Soğuk iklim şartlarında kışın himayeye ihtiyaç duyar. Deniz soğuğundan hoşlanmaz<br />
<br />
Manolya Çiçeğinin Tohum Özellikleri<br />
Bir kese içinde bulunan tohumları çok sayıda, parlak, kırmızımsı renkli ve fasulye tanesi biçimindedir. Tohum olgunlaşma zamanı Eylül-Kasım aylarıdır.<br />
<br />
Manolya Çiçeğinin Tepe Şekli<br />
Yuvarlak bir tepe yapar. Tepe çapı 7-8 m.dir.<br />
<br />
Manolya Çiçeğini Makaslama ve Budama<br />
İhtiyaç duyulursa vejetasyon devresi dışında hafifçe budanmalıdır.<br />
<br />
Manolya Çiçeği Büyüme ve Boylanma<br />
Hızlı büyür. Maksimum 20-30 m. boy yapar.<br />
<br />
Manolya Çiçeğinin Kök Yapısı<br />
Büyük ve derine inen kazık kök sistemi geliştirir. Etli yan kökleri toprak yüzeyin hemen altındadır.<br />
<br />
Manolya Çiçeğinin Işık İsteği<br />
Işık-yarıgölge ağacıdır.<br />
<br />
Manolya Çiçeğinde Meyve ve Çiçek<br />
Meyveleri uzun, oval, 7-10 cm. büyüklüğünde, bileşik kozalaklı ve kahverengi tüylü olup yumurtaya benzer. Mayıs-Ağustos’ta açan çiçekleri 20-30 cm. geniş, çanak biçiminde, beyaz renkli ve güzel kokuludur. Çiçekler hermafrodittir.<br />
<br />
Manolya Çiçeğinde Yaprak ve Sürgün<br />
Hep yeşil yapraklan 12-20 cm. uzun, elips biçimli, derimsî, üst yüzü parlak koyu yeşil, alt yüzü pas renginde tüylerle kaplıdır. Sürgünler pas rengi ince tüylerle Örtülüdür.<br />
<br />
Manolya Çiçeğinin Üretim Şekli<br />
Tohum, çelik ve aşı ile üretilir. Tohumlar toplanıp temizlendikten sonra kurumadan hemen veya 12-15 haftalık soğuk katlamadan sonra ilkbaharda ekilir. Ekimden sonra çimlenme ortamı kuru kalmamalıdır. Haziran-Ağustos aylarında yumuşak çelik, yanaştırma aşı, durgun göz aşısı ve havai daldırma ile üretilir.<br />
<br />
Manolya Çiçeğinin Diğer Özellikleri<br />
Park ve bahçelerde genellikle soliter kullanılır. Rüzgara duyarlıdır. Korunaklı yerlere j dikilmelidir. Kirli havaya dayanır. Çiçeklerini koklarken nefes verilirse çiçeklerin beyaz rengi solar ve kararır.manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-65730809479842336782010-11-20T00:57:00.001+02:002010-11-20T00:59:01.726+02:00Kasımpatı(Krizantem)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYKvMP8fiYNoomRNU3CAzT4yjP0LDi7qmCHOBhvOMFofEjy18UQH_s2E_3bg5_9nAMTFteXIQ3eHpo6-SveUNMR_W_Nq7tcAKxpNYGSX8lNgSV9FJYXQbluUexMeapb8DrO6vyxx0uNwis/s1600/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC005.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiYKvMP8fiYNoomRNU3CAzT4yjP0LDi7qmCHOBhvOMFofEjy18UQH_s2E_3bg5_9nAMTFteXIQ3eHpo6-SveUNMR_W_Nq7tcAKxpNYGSX8lNgSV9FJYXQbluUexMeapb8DrO6vyxx0uNwis/s320/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC005.jpg" width="240" /></a></div> <span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">Kasım ayı ile özdeş isme sahip </span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><strong>kasımpatı</strong></span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">nın Latincesi Chrysanthemum. </span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><strong>Kasımpatı</strong></span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"> iri katmerli </span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><strong>çiçekler</strong></span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">i olan bir </span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><strong>süs bitkisi</strong></span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">dir. </span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><strong>Kasımpatı çiçeğine</strong></span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"> “</span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><strong>Krizantem</strong></span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">” de denir. Çok ama çok çeşit </span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><strong>çiçeği</strong></span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"> var. Katmerlisi, yalınkatı, sprey gibi ince çeneklisi, içe dönük, dışa dönük, tek renk ya da kendi içinde alacalı olanları. M.Ö. 500 yılından gelen kaynaklarda, anavatanı Çin’de de hem bahçede hem de ev içi </span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><strong>süs bitkisi</strong></span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"> olarak kullanıldığı yazılı. Çinliler dışında bir de Japonlar tarafından sahiplenilip ulusal bitki ilan edilmiş.</span><br />
<div style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 5px; padding-bottom: 5px; padding-left: 15px; padding-right: 15px; padding-top: 5px;">Son bahardan kışa kadar <strong>çiçek</strong> açar. <strong>Çiçekler</strong>i türlü renklerde olur, büyüklükleri görünüşleri de cinsine göre değişir. Küçük <strong>kasımpatı çiçekleri</strong> çok güzel birer düğmeye benzer. Büyüklükleri toparlak görünüşlü çok gösterişlidir. Bileşikgillerden olan<strong> kasımpatı</strong> çelikten yetiştirilebilir. Bunun için nisanda alınacak çelikler önce saksıya dikilir, kök salmaya başladıktan sonra iyi gübrelenmiş kumlu bir toprağa aktarılır. <strong>Kasımpatı çiçeği</strong> sık sık su ister. <strong>Bitki</strong> büyüdükçe yeni sürgünlerin ucu koparılmalıdır. Bu <strong>bitki</strong>nin daha gür büyümesini, dal budak salmasını sağlar.</div><div style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 5px; padding-bottom: 5px; padding-left: 15px; padding-right: 15px; padding-top: 5px;"><span id="more-379"></span></div><div style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 5px; padding-bottom: 5px; padding-left: 15px; padding-right: 15px; padding-top: 5px;"><strong>Kasımpatı</strong> saksıya çiçekli döneminde dikilip <strong>çiçekler </strong>bitince sökülüyor. Bu <strong>bitki</strong>yi iyi <strong>çiçek</strong> açtırmak için mayıs ayında budamaya başlamanız gerekiyor. Öncelikle fazla yaprak ve <strong>çiçek tomurcuklarını</strong>temizleyin. Bu işlemi yaz ortasında bir kere daha tekrarlayın. Bugünlerde açtığı zaman çok uzun boylu olacak; yağmurlar kırmasın diye mutlaka içten destekleyin. İthal malzemeler satan marketlerde hazır ürünler var, ya da bir iki çubuğa ip bağlayıp <strong>bitki</strong>yi sarın.</div><div style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 5px; padding-bottom: 5px; padding-left: 15px; padding-right: 15px; padding-top: 5px;">Unutmadan, <strong>kasımpatı</strong>yı <strong>çiçekler</strong>den sonra tekrar budayıp kış için kısa tutmanız lazım. Tarif ettiğim gibi, <strong>bitki</strong> hep uzamak istiyor, biraz enerjik. Sera ortamında açması çok kolay. Kesme <strong>çiçek</strong> üreticileri de böyle yapıyor.</div><div style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 5px; padding-bottom: 5px; padding-left: 15px; padding-right: 15px; padding-top: 5px;">Dünyada bir tek İtalya’da sadece cenazelerde tüketildiği için dekorasyonda pek sevilmiyor, onun dışında her yerde ister kesme <strong>çiçek</strong> ister <strong>saksı bitkisi</strong> şeklinde kullanılıyor. Çalı ve top formunda olanları tercih ediliyor. Yapraklar ıtır gibi kokulu. Koyu yeşil rengi diğer <strong>çiçekli bitkilerin</strong> gösterisi için iyi. Fakat yapraklarının baş düşmanı sümüklü böcek, solucan, kırmızı örümcek, külleme hastalığı ya da kabuklu bit. Hepsinin çaresi var, korkmayın. Gözünüz <strong>bitki</strong>de olsun.</div><div style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 5px; padding-bottom: 5px; padding-left: 15px; padding-right: 15px; padding-top: 5px;"><strong>Kasımpatı Çiçeğinin Dekoratif Kullanımları</strong></div><div style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px; margin-bottom: 0px; margin-left: 0px; margin-right: 0px; margin-top: 5px; padding-bottom: 5px; padding-left: 15px; padding-right: 15px; padding-top: 5px;">Modern <strong>kasımpatılar</strong> yabani akrabalarından çok daha göz alıcı. <strong>Çiçekler</strong> birçok farklı form ve renkte olabilir. Ayrıca bu cins geliştirilmiş birçok hibrit ve binlerce çeşit barındırır. Geleneksel sarı rengin yanı sıra, beyaz, mor ve kırmızı renkleri de görmek mümkündür. En önemli hibrit Chrysanthemum x morifolium (sin. C. x grandiflorum); büyük oranda C. indicum`dan türemiş olsa da diğer türleri de içerir.</div><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">Avrupa’daki bazı ülkelerde ve Japonya’da, </span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><strong>kasımpatı</strong></span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">lar ölümü sembolize etmekte ve bu nedenle sadece cenaze törenlerinde ve mezarlara koymak için kullanılmakta. ABD’de </span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;"><strong>çiçek </strong></span><span class="Apple-style-span" style="color: #373737; font-family: Arial, Helvetica, sans-serif; font-size: 11px; line-height: 16px;">genellikle olumlu ve neşeli görülür.</span> <br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9smzrc7CkeJl-KqsZb4hbNyq1oMRhBG4o-y33khTVeWTMk1Za-_XMOpVCYXbDG-jJ_HhcnSzarKfyuWoVocNy_y09iavnoqB2P87FrL05KNqUcvTWtRjZR0n5oXMYqNQ5mCjtIA_Be3kN/s1600/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC006.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEi9smzrc7CkeJl-KqsZb4hbNyq1oMRhBG4o-y33khTVeWTMk1Za-_XMOpVCYXbDG-jJ_HhcnSzarKfyuWoVocNy_y09iavnoqB2P87FrL05KNqUcvTWtRjZR0n5oXMYqNQ5mCjtIA_Be3kN/s320/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC006.jpg" width="240" /></a></div> <br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjYgvelQZSCJjns7exJI-Nwd_f-L25BSJO2zxMT7bzcHLFQwBZA4rEEh8JqBy_VSXQ2_5u_zAS9_gWZzdPT0C9JTKaEufoAzVljxGtkXsOhJjzmjqIToz4uU5ciy1NTBVmYbhJZEj9m4gWw/s1600/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC007.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjYgvelQZSCJjns7exJI-Nwd_f-L25BSJO2zxMT7bzcHLFQwBZA4rEEh8JqBy_VSXQ2_5u_zAS9_gWZzdPT0C9JTKaEufoAzVljxGtkXsOhJjzmjqIToz4uU5ciy1NTBVmYbhJZEj9m4gWw/s320/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC007.jpg" width="240" /></a></div> <br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLCMkcgVQ91lTjKgWhoLWlH3wXAG5uSrQxy4CG8FHEvcUR8-C47KO4Tha_Q2Z5lX99G-rxWODKY1oJsIcpMmBxa0yryHJwIvUc-Mq1yogZdi5o2duNKtzdX98jsZVqtpAZswtA6wggmK1z/s1600/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC008.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhLCMkcgVQ91lTjKgWhoLWlH3wXAG5uSrQxy4CG8FHEvcUR8-C47KO4Tha_Q2Z5lX99G-rxWODKY1oJsIcpMmBxa0yryHJwIvUc-Mq1yogZdi5o2duNKtzdX98jsZVqtpAZswtA6wggmK1z/s320/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC008.jpg" width="240" /></a></div> <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbr8KE4tmBgE8qXorMqJOMk180vcoF1Cqbf8fr78x7MH8qrE0G-_EoNHhO1Siu4xpI57gQ05enEmD_NRcu_6UB6vRpDdMoQwNfeRhs-EIdFFrBnITTnuGg2B8ABDW7Jo2EWaV-F0UfosAq/s1600/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC002x.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjbr8KE4tmBgE8qXorMqJOMk180vcoF1Cqbf8fr78x7MH8qrE0G-_EoNHhO1Siu4xpI57gQ05enEmD_NRcu_6UB6vRpDdMoQwNfeRhs-EIdFFrBnITTnuGg2B8ABDW7Jo2EWaV-F0UfosAq/s320/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC002x.jpg" width="240" /></a></div> <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGzIrJs5JsjJ8IYa2bAgr-g-h8GD8l7WTQQ0TMPBEpbXgFzrqOzlclPPKw86pAHxAnT9wI6LhRNZRuvT9ebnh7Tvb9rcnoKedYHPeZgEHgJfvvHQ_Y03Mn2enQO9plmebdGq0_XXbOY6DW/s1600/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC003.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjGzIrJs5JsjJ8IYa2bAgr-g-h8GD8l7WTQQ0TMPBEpbXgFzrqOzlclPPKw86pAHxAnT9wI6LhRNZRuvT9ebnh7Tvb9rcnoKedYHPeZgEHgJfvvHQ_Y03Mn2enQO9plmebdGq0_XXbOY6DW/s320/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC003.jpg" width="240" /></a></div> <br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><br />
</div><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9DtViRylcKGsrLaP7psygYSLkx4XiTFA4VL4m3jd2Pfmt8H0bzylfGCOYiemd0ZA_3JT8zvQ1NKN1DSNJf0nbSZ4uFqWEXHM_wQE32hFGH_wxMD23eHYU96E2Rk5wv2684KrIzHRbNMva/s1600/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC004.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh9DtViRylcKGsrLaP7psygYSLkx4XiTFA4VL4m3jd2Pfmt8H0bzylfGCOYiemd0ZA_3JT8zvQ1NKN1DSNJf0nbSZ4uFqWEXHM_wQE32hFGH_wxMD23eHYU96E2Rk5wv2684KrIzHRbNMva/s320/G%25C3%25B6r%25C3%25BCnt%25C3%25BC004.jpg" width="240" /></a></div> manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-74577188034271464802010-10-21T01:13:00.000+03:002010-10-21T01:13:04.535+03:00Açelya<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb30UWKV07FuDqa84A92gDeEiP9g43qhD0Y4fiJaepnQP32gu8b1f1ryjhCt5IhvGbm6F6lk1mSLWwroh9dxzRo0DdqjGT9IhyI61QfahmQ9ZaddS4Mmd-_7K_0rxFVDVh4R108WmBxusV/s1600/16112009377.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhb30UWKV07FuDqa84A92gDeEiP9g43qhD0Y4fiJaepnQP32gu8b1f1ryjhCt5IhvGbm6F6lk1mSLWwroh9dxzRo0DdqjGT9IhyI61QfahmQ9ZaddS4Mmd-_7K_0rxFVDVh4R108WmBxusV/s320/16112009377.jpg" width="320" /></a></div><br />
<br />
<br />
<div class="entry"> <div class="node" id="node-12"> <div class="content"> <div class="ad-auto-inserted" style="float: left; margin: 0pt 1em 0.25em 0pt;"> <div class="adsense"> </div></div>Açelya yada açalya (lat.azalea; yun.adzeleos,kuru’ dan). Değişik renklerdedir ve bol çiçekli olmasından dolayı çok beğenilen bir çiçek türüdür. Açalya (açelya) küçük orman gülü olarak da bilinir.(Bil.a. Rhododendron indicum; fundagiller familyası.)<br />
Açelya Çiçek Yetiştirme<br />
Kamelya gibi bakılır, ancak toprağı yalnız funda toprağıdır. Güneşten hoşlanmaz, toprağı sevmez, salonlarda pencere kenarına konmalıdır. Çiçekleri döküldükten sonra fidanları açıkça, gölgeli bir yerde bulundurmalı ve akşamları yapraklarına su serpilmelidir. Açelyaların her yıl çiçek açması için yazın iyi bakılması gerekir. Yapraklarının hastalanmaması için üzerine hafif tertipli bordu bulamacı serpilmelidir. <br />
Saksı harcı olarak çürümüş bitkilerden meydana gelen yakıt, yer kömürü (turba) denilen toprak karışımı kullanılabilir. Yazın ise özel bir bakım isterler. Dikkatsiz bir bakım sonunda toprak kuruması yüzünden organizmanın yeni gelişen tomurcukları, filizleri kuruyarak ölebilirler. Açelya çiçeklenme mevsiminden sonra toprağı ve atmosferi nemli tutmak için hergün serpme yöntemiyle sulama yapılmalıdır. Haziran ayında dışarı, fakat gölge yerlere konularak çok sıcak günlerde bol su ile ıslatılmalıdır. Ekim ayında tomurcuklar gelişir ve dokular sertleşir. Bir tek bu ayda kesinlikle içeriye alınmalıdır. Açelya çiçekler Aralık ayında meydana gelirler ve eğer bitki sağlıklı ise ve sıcak bir yerde bulunuyorsa, bir çok yıllar bozulmadan saklanabilir. Daha geniş saksılara alındıklarında büyümeyi kolaylaştırmak için her ilkbahar sıvı gübre verilmelidir. </div></div></div>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-9129992546404020832010-10-21T01:10:00.000+03:002012-05-25T14:43:39.133+03:00Cam Güzeli<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgn7lMLtq6-GEFpORBYaVNEsUacsEgfES_4MzOdau_RNn0l96uT1l_Q-DNhfpjNM6jjgeQqm8SuQzixJkSYZg8c1edNwaFcKe3t6DGlTbDjLpcdcrencrQHurmCRGOLUG5eI-axNPsMg7V/s1600/16112009376.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjgn7lMLtq6-GEFpORBYaVNEsUacsEgfES_4MzOdau_RNn0l96uT1l_Q-DNhfpjNM6jjgeQqm8SuQzixJkSYZg8c1edNwaFcKe3t6DGlTbDjLpcdcrencrQHurmCRGOLUG5eI-axNPsMg7V/s320/16112009376.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Impatiens; değişik çiçek form ve renklere sahiptir. İnce ve kırılgan sapları vardır. İyi bir bakımla tüm seneyi çiçekli geçirebilir. Nemli her tip toprakta yetişir. Gölge ya da sabah güneşi sever. 15-150 santimetreye kadar boylanır.<br />
<br />
Cam Güzeli; haziran-eylül döneminde çiçeklenir. Solan çiçekleri kesmeyi unutmayın. Böylece yeni çiçek açmasını kuvvetlendirirsiniz. Çelik alma yöntemiyle üretilir. Toprak nemli kalacak şekilde sulama yapın. Yaz döneminde çiçek açtırıcı sıvı gübre uygulayın.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzDKq0-36PjvwJQLOu9b09z0u2__A34CIc2srMVThGDGCbD7bqU6T78eCRYfZQqzUnRFomuN6PhdQWkFOueCLqk9IDZPJWdbWa8pDHpb8Ohxlu1dawY2wbod5eU9tj53aJursmAK4RiCxx/s1600/16112009379.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgzDKq0-36PjvwJQLOu9b09z0u2__A34CIc2srMVThGDGCbD7bqU6T78eCRYfZQqzUnRFomuN6PhdQWkFOueCLqk9IDZPJWdbWa8pDHpb8Ohxlu1dawY2wbod5eU9tj53aJursmAK4RiCxx/s320/16112009379.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-15550654844523946612010-10-21T01:04:00.000+03:002012-05-25T16:22:02.330+03:00Afrika Menekşesi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiy4xBPNd2A0kp_l7wq-2SYQzwm0g0p3_bEowQd828WjS4eta1JxvGmeZhamoteIeldm5AEe6V0v6i1MIinH5S4zc403I8568Z2vX-9_8z2bG9kiV96YExH_nqx3T5sY13MiNdEuLDbYl7q/s1600/menek%C5%9Fe.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiy4xBPNd2A0kp_l7wq-2SYQzwm0g0p3_bEowQd828WjS4eta1JxvGmeZhamoteIeldm5AEe6V0v6i1MIinH5S4zc403I8568Z2vX-9_8z2bG9kiV96YExH_nqx3T5sY13MiNdEuLDbYl7q/s1600/menek%C5%9Fe.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Afrika Menekşesi yılın hemen her döneminde açan çekici ve gösterişli çiçekleri, en dar mekanlarda bile yer bulabilen ufak yapısıyla en popüler salon bitkilerinin başında gelir. İlk olarak 1892′de Doğu Afrika’da keşfedildi. Ticari anlamda 1920′lerde Almanya’da gösterime sunuldu. O günden beri şaşılacak kadar çok çeşidi üretildi.<br />
<br />
Beyazdan, pembe ve morun her tonunu taşıyan renk skalası, ebruli, çizgili veya düz renk, yalınkat, yarım, tam katmerli, hatta kenarları fırfırlı çiçekleri, aynı şekilde farklı renk ve büyüklükteki yapraklarıyla bu sayı binlerle ifade edilebilir.<br />
<br />
<br />
Kurallara uyulduğu takdirde yetiştirilmesi oldukça kolay ve memnun edicidir. Sabit ısı, dikkatli sulama, yüksek nem, iyi ışık ve düzenli besleme başarının anahtarıdır.<br />
<br />
Afrika Menekşesi Bakımı<br />
<br />
Isı : Kışın 15-16 derecenin altına düşmemeli, cereyan ve ani ısı değişikliklerinden kaçınılmalıdır.<br />
Işık : Işığı sever, kışın güney ve doğu, yazın sabah veya akşam güneşini gören bir pencere önü idealdir. Direkt güneş ışığından, özellikle öğle güneşinden sakının.<br />
Sulama : Toprağı kurumaya başlayınca ve daima ılık suyla sulayın. Yapraklarına su değdirmeyin. Ayda bir defa büyük bir kaba su doldurup saksıları içine yerleştirin. Suyun seviyesi saksıların altında olsun. Bir saat kadar bekletip çıkarın.<br />
Nem : Yüksek nem şarttır. Her gün çok ince bir püskürteçle su püskürterek nemlendirin. (Direk yapraklara değil, civarına püskürtmek gerekir). Bu sırada bitkiyi güneşten uzak tutun.<br />
<br />
Solmuş çiçek ve yaprakları saplarıyla beraber derhal koparın. Gerekirse saksısını ilkbaharda değiştirin. Bol çiçek alabilmek için saksıda çok fazla kök olmamasına dikkat edin. Kök ayrıçları veya yaprağından kolayca üretebilirsiniz. Yaprağı yarısına kadar toprağa daldırın ve çok fazla sulayarak çürütmemeğe dikkat edin.<br />
<br />
Uygun bir sıvı gübreyle, üzerindeki talimata uyarak düzenli besleyin. Fazla büyük saksı, çok sık saksı değişimi, az ışık veya besin eksikliği çiçeklenmeyi engelleyebilir.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYqOl6n2GokM12WiKQ3kLTyfuolKrMLHrHYik8uPuZJG-t8eQSn9XiW1D0lKSsiHGX3TamnlkJUspgnmSOIkLtLJjlihJ45rGfh_RoD3uA1-mJZpfjSqyzBDJ3i87QxvQvki3nzMB12GFz/s1600/menek%C5%9Fe+2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgYqOl6n2GokM12WiKQ3kLTyfuolKrMLHrHYik8uPuZJG-t8eQSn9XiW1D0lKSsiHGX3TamnlkJUspgnmSOIkLtLJjlihJ45rGfh_RoD3uA1-mJZpfjSqyzBDJ3i87QxvQvki3nzMB12GFz/s1600/menek%C5%9Fe+2.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-84508437035300845252010-10-13T23:41:00.000+03:002010-10-13T23:41:54.164+03:00Budama Hakkında Genel Bilgi<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhliW05yhBDK5hjJkCsPXSF1l3syhMCjM7EPDE-_MTEFmlv1Pti9F-hWiyKqh8i2jqh5iH_K5XrzLf2HNe2lLJpREWrFV5xzyFuNsFuPSlEDIX7o_PBvPbOT6MAMLKnY5I2asQi7U-jIcbw/s1600/bah0262.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhliW05yhBDK5hjJkCsPXSF1l3syhMCjM7EPDE-_MTEFmlv1Pti9F-hWiyKqh8i2jqh5iH_K5XrzLf2HNe2lLJpREWrFV5xzyFuNsFuPSlEDIX7o_PBvPbOT6MAMLKnY5I2asQi7U-jIcbw/s1600/bah0262.jpg" /></a></div><br />
<br />
<br />
<div style="color: black;"></div><b><br />
</b><br />
<br />
<div style="color: black;"><b>Almanca;Ausholzen, Ausästen, Beschneiden , Fransızca; Taille, emendage, İngilizce; Pruning, lopping, trimming. <br />
Ağaçların düzenli ve kuvvetli bir taç (dal ve yaprak) meydana getirebilmeleri, verim çağlarında daha uzun zaman kalabilmeleri, kuvvetten düşmeye başlamış ağaçların yeniden kuvvetlenebilmeleri ve yüksek kaliteli ürün verebilmeleri gâyesiyle yapılan işe budama denir.</b></div><div style="color: black;"><b>Odunlaşmış bitkilerde kırık, ezik, hastalık, sık ve eğri büyümekte olan dallar budanarak ağaçlara düzgün şekiller verilir. Meyve ağaçlarında kaliteli çiçek açmasını ve meyve alınmasını etkiler. Bahçelerdeki süs ağaç ve çalılarının budama ile şekilleri ve güzellikleri muhâfaza edilir.</b></div><div style="color: black;"><b>Genç meyve ağaçları, taçsız olarak düz bir fidan hâlinde dikilir. İlk yıllar, gövdeden çıkan yan dallara dokunulmaz. Sadece, kök boğazından çıkan sürgünler temizlenir. Ağaç çeşidine göre; şeftali ve kayısılarda ikinci, elma ve armutlarda ise üçüncü yıl şekil verme budaması yapılır. Meyve ağaçlarının alçak boylu ve kısa dallı olmaları erken ve bol meyve verimini etkiler. Dallar enliliğine büyümeli (uzayıp gitmemeli)dir. Alçak boylu meyve ağaçlarında bakım ve meyve toplama kolay olur. Budama ile terbiye edilmiş meyve ağaçları; alçak yapılı, 3-5 ana dallı, tacın alt tarafı bol yapraklı ve meyve dallı olur.</b></div><div style="color: black;"><b>Gençleştirme budaması, ağaçlarda yeniden kuvvetle sürgünler meydana getirerek yeni bir taç teşkil edilmesi için yapılır. Böylece, ağaçta verim yeniden arttırılacağı gibi, meyvelerin de kaliteleri yükseltilmiş olur. İhtiyarlamış ve ölmeye yüz tutmuş ağaçlarda gençleştirme budaması yapılmaz. Gençleştirmede meyve türlerinin budamaya karşı dayanma dereceleri de göz önünde bulundurulur. Zeytin ağacı budamaya karşı en fazla dayanıklı olandır. Bunu dayanma derecelerine göre; armut, erik, elma, şeftali, kayısı, dut ve kiraz ağaçları sırayla takip eder.</b></div><div style="color: black;"><b>Gençleştirme budamasında, ilk olarak kurumuş, sıklaşmış ve birbirine binmiş dallar kesilir. Geri kalan dallarda, kısaltma budaması yapılarak, ağacın tacı küçültülmüş ve yeniden kuvvetli sürgünlerin teşekkülü temin edilmiş olur. Bâzı ağaçlarda, budama yapılması netîcesi olarak, çift katlı bir taç teşekkül eder. Böyle ağaçlarda, üst taç atıldıktan sonra, zayıflamış olan alt taç dallarında da kısa budama yapılarak, ağaçta kuvvetli ve dengeli bir taç meydana getirilir.</b></div><div style="color: black;"><b>Düzgün bir taç budaması yapıldıktan sonra, iyi bir toprak işlemesi, sulama ve gübreleme ile yeter miktarda meyve dal ve dalcıklarının meydana gelmesine yardımcı olunmalıdır.</b></div><div style="color: black;"><b>Ağaçlarda genç dallar, budama makası veya serpet (bağ bıçağı) ile budanır. Genç dallar kesilirken, bir odun gözün tam üstünden, tırnak bırakmayacak ve düz bir şekilde kesilir. Budamada tırnak bırakmamak esastır. Tırnak bırakılırsa bu zamanla kurur. Yaşlı dallar, dalın alt tarafından yarılmamasına dikkat ederek, mutlaka testere ile kesilmelidir. Testere ile kesim bittikten sonra, yara yeri keskin bir serpetle perdahlanır. Perdahlanan yaralar aşı mâcunu ile sıvanır. Perdahlanan ve aşı mâcunu ile sıvanan yaralar çabuk kapanır.</b></div><div style="color: black;"><b>Budamanın kış ve yaz budaması olmak üzere iki zamânı vardır: Kış budaması: Ağaçların dinlenme devresinde yapılan budamadır. Soğuk yapmayan yerlerde kış budamasına bütün kış devâm edilebilir.Kışları sert geçen yerlerde, şiddetli soğukların geçmesi beklenmelidir. Böyle yerlerde, gözler uyanmadan evvel, şubat sonları ile mart başlarında yapılabilir.</b></div><div style="color: black;"><b>Yaz budaması: Kış budamasından sonra, ağaçların yaşlı kısımlarında budanan yerlerin kenarlarından, lüzumsuz sürgünler çıkabilir. Yaz başlarında bu lüzumsuz sürgünleri kesmek veya kısaltmak îcâb eder. Bu sûretle ağaçlarda kuvvet israfı önlenmiş olur.</b></div><div style="color: black;"><b>Şeftâli ve asmalarda, gözler uyanmadan önce ilkbahar başlangıcında budama yapılır.</b></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEileOjczw-jLYMz5eKbbyihxFmb5RmgE7Ntz5uWLXuxQPOnSbZdqeLISz2jcjiF9uA0148ZtjvVCdWJ3mAGZPMtuFMKBukUWuxMFq0zsRlRu49NV3E0_ei8OsUlIvcFmEXTiJ6vZ1qNndQd/s1600/bah0262a.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEileOjczw-jLYMz5eKbbyihxFmb5RmgE7Ntz5uWLXuxQPOnSbZdqeLISz2jcjiF9uA0148ZtjvVCdWJ3mAGZPMtuFMKBukUWuxMFq0zsRlRu49NV3E0_ei8OsUlIvcFmEXTiJ6vZ1qNndQd/s1600/bah0262a.jpg" /></a></div><div style="color: black;"><b><br />
<strong>BUDAMA NE ZAMAN YAPILIR?</strong></b></div><div style="color: black;"><b>Klasik budama zamanı İstanbul ve çevresi koşullarında Şubat ve Mart başlarıdır. Fakat budama için latent devre her koşulda şart değildir. Budamada türlere göre zaman belirtecek olursak; <br />
• Akçaağaç, Huş, Ceviz, Yalancı Akasya ve Kızılağaç türleri, Kavaklar yaralan kanayan (akan) ağaçlar olduklarından ilkbaharda budanmamalı, yaz veya sonbaharda budanmalıdır. <br />
• Çamlar ve Ladinler sürgünler henüz yumuşak olduğunda budanmalıdır. <br />
• Ardıç, Şimşir, Servi ve Yalancı Serviler bütün mevsim boyunca büyümeye devam ettiklerinden budama zamanı yıl boyunca olabilir. Bununla beraber bunlar da Haziran, Temmuz ayları hatta Ağustos'a kadar budanabilir... <br />
• Çiçekli çalılarda; örneğin Süs eriği, Çiçek elması, Yalancı Akasya çiçeklenme dönemi geçtikten sonra genellikle Mayıs'ın ikinci yarısı ve Haziran'da budanabilir. Bu türleri erken ilkbaharda budama o yıl çiçek vermelerini engeller. <br />
• Oya Ağacı gibi türlerde ise budama ağaçlar sürmeden kışın veya erken ilkbaharda yapılmalıdır. Aksi halde o yıl açacak çiçeklerin tomurcukları da budamada alınmış olur ve ağaç o yıl çiçek açmaz. <br />
• Bazı hassas türlerin örneğin devamlı çiçek açan güllerin budamasının ilkbaharda yapılması en uygun olur. </b></div><div style="color: black;"><b><br />
<br />
<strong>BUDAMA SONRASI İŞLEMLER</strong></b></div><div style="color: black;"><b>Budama sonrası bakım önlemleri budamanın başarılı olması için çok önemlidir. <br />
Budama sonrası bakım önlemlerinin başında budama yüzeylerinin koruyucu macunla kapatılmasıdır. Bunun yanında çam katranı v.b koruyucu maddeler kullanılabilir. Bakım önlemleri koruyucu macun işlemiyle sona ermez.<br />
Budama sonrasında ağaçlar tahrik olurlar ve hayatiyeti devam etmek için kök sistemindeki besin elementlerini harcamak maksadıyla bol sürgün verirler. <br />
Oluşan sürgünlerin ağacın formunun istediğimiz şekilde olması için doğru yönlendirilmesi gerekmektedir. Kök ve gövde üzerindeki sürgünler derhal alınmalıdır. Aksi takdirde ağaçlarda tepe çökmeleri oluşur. Bu hadise ağacın ölümüne zemin hazırlar ve budamayı başarısız kılar. <br />
Budama eğer tepe tacında yapılmış ise budama sonrası bakım önlemleri 2-3 yıl sürmelidir. Koruyucu macunlar 3-4 yıl boyunca yara yüzenini korumaktadır. Ancak su ve kök sürgünleri devamlı suretle kontrol edilmelidir. </b></div><div style="color: black;"><b><br />
<br />
<strong>MEYVE AĞAÇLARINDA BUDAMA</strong></b> </div><div style="color: black;"><b><strong>Meyve Ağaçları Neden Budanır?</strong></b> </div><div style="color: black;"><b>Meyve yetiştiriciliğinde kaliteli ve bol ürün alabilmek için toprak işleme, sulama, gübreleme, mücadele gibi tedbirlerin yanında her yıl budamanın da yapılması zorunludur. </b></div><div style="color: black;"><b><br />
Budama yapılmayan ağaçlarda; </b></div><div style="color: black;"><b>taç düzensiz gelişir, </b></div><div style="color: black;"><b>fazla verim nedeniyle dallar kırılır, </b></div><div style="color: black;"><b>küçük ve kalitesiz meyve oluşur, </b></div><div style="color: black;"><b>sık dallanma sonucu iç kısımdaki dallar ışık almaz, </b></div><div style="color: black;"><b>kısa zamanda verim düşer </b></div><div style="color: black;"><b>periyodisite (ürün bir yıl var ve bir yıl yok) görülür</b></div><div style="color: black;"><b>Bu nedenle budama, meyvecilikte karlılık oranını artırmak için yapılması gereken en önemli bakım tedbirlerindendir. </b></div><div style="color: black;"><b>Meyve ağaçlarında budama, dal kesme, dal eğme, dal seyreltme, uç alma ve dalların açılarının genişletilmesi veya daraltılması gibi işlemlere denir. Bu işlemler genel olarak şu amaçlar için yapılır. <br />
Fidan dikim esnasında kök ve gövde arasındaki dengeyi sağlamak. </b></div><div style="color: black;"><b>Ağaçlara istenilen şekli vermek. </b></div><div style="color: black;"><b>Şekli oluşturulmuş ve verime yatmış ağaçlarda verilmiş şekli muhafaza etmek. </b></div><div style="color: black;"><b>Ağaçlarda meyve verimi ile sürgün oluşumunu dengelemek. </b></div><div style="color: black;"><b>Dal çıkarma ile meyve seyreltmesi yapmak. </b></div><div style="color: black;"><b>Periyodisitenin (ürün bir yıl var ve bir yıl yok) etkisini azaltmak. </b></div><div style="color: black;"><b>İyi bir taçlandırma ile ağaç tacının iç kısımlarının da ışıklanma ve havalanmasını sağlayarak bu kısımlardan da meyve almak. </b></div><div style="color: black;"><b>Dal kırılma ve sarkmalarını azaltmak.</b></div><div style="color: black;"><b><br />
<strong>Ne Zaman Budama Yapılmalıdır?</strong></b> </div><div style="color: black;"><b>Meyve ağaçlarında budama, genelde kış dinlenme döneminde havaların çok soğuk olmadığı zamanlarda yapılır. Ege ve Akdeniz Bölgeleri gibi kışın çok soğuk geçmediği bölgelerde sonbaharda, ağaçlar yapraklarını döktükten itibaren budamaya başlanır. Kış sonunda ağaçlar uyanıncaya kadar devam edilebilir. </b></div><div style="color: black;"><b>Kışları çok soğuk geçen bölgelerde ise budama yerlerinin soğuktan zarar görmemeleri için budamayı soğuklar geçtikten sonra; fakat ağaçlar uyanmadan önce yapmalıdır. </b></div><div style="color: black;"><b>Meyve ağaçları kış ayları dışında yaz başlangıcında da, kış aylarındaki kadar sert olmamak şartıyla budanabilir. Bu dönemde yapılan budama, genç ağaçlarda şekil vermek için yapılır. Bu budama dal eğme, uç alma, açı genişletme veya daraltma şeklinde olur. Yaz başlangıcında yaşlı ağaçlarda ise aşırı olmamak kaydıyla iç kısımların ışık almasını sağlamak için dal seyreltmesi yapılır. Bu budamada öncelikle ana dallardan çıkan obur dallar ile dalların uç kısımlarında birbirine yakın kuvvetli gelişen dallardan bazıları çıkarılır. Ana dalların uç kısmında ana dala rakip olabilecek kuvvetli dalların kalanları eğilerek zayıflatılır. </b></div><div style="color: black;"><b><strong>Budamanın Genel Kuralları Nelerdir?</strong></b> </div><div style="color: black;"><b>Meyve ağaçlarının budanma şekli, meyve tür ve çeşidine, ağaçların yaşına, toprak ve iklim koşullarına, budamadan beklenen amaca ve ağacın gelişme gücüne göre değişir. Bu nedenle her meyve tür ve çeşidinin değişik iklim ve toprak koşullarındaki gelişme gücünün ve bunların budamaya karşı gösterdiği tepkilerin iyi bilinmesi gerekir. Ayrıca dalların kesilmesi, bırakılacak ve kesilecek dalların iyi seçilmesi konusundaki genel kuralların da bilinmesi zorunludur. Bazı kurallar aşağıda sıralanmıştır. </b></div><div style="color: black;"><b><br />
Meyve ağaçlarına tabii büyümelerine uygun şekiller verilmelidir. </b></div><div style="color: black;"><b>Kuvvetli gelişen ağaçlarda veya dallarda az kesim yapılmalı, zayıf gelişenlerde ise fazla kesim yapmalıdır. </b></div><div style="color: black;"><b>Ağaçlarda dal kesimi yeni sürgün oluşumunu artırır ve genç ağaçlarda meyveye yatmayı geciktirir. Dal eğme, bükme, boğma, bilezik alma gibi işlemler ise erken meyveye yatmayı sağlar. </b></div><div style="color: black;"><b>Zayıf gelişen dalların gelişmesini artırmak için açıları daraltılmalı, kuvvetli gelişen dalların gelişmesini azaltmak için ise dallar eğilerek açıları genişletilmelidir. </b></div><div style="color: black;"><b>Dallar, ana dala birleştiği yerden itibaren geniş bir yay yapacak şekilde eğilmelidir. </b></div><div style="color: black;"><b>Şekil oluşturma amacıyla ana dalların açılarının düzenlenmesinde ana dalların gövde ile açıları 45-60 olmalıdır. Bu işlem yaz aylarında da yapılabilir. </b></div><div style="color: black;"><b>Kuvvetli gelişen ve yan dal oluşturmayan türlerde (kiraz, armut, elma gibi) gerekirse yaz aylarında da uç alarak istenilen aralıklarda yan dal oluşması sağlanmalıdır. </b></div><div style="color: black;"><b>Budanan yerlerde tırnak veya budak bırakılmamalıdır. </b></div><div style="color: black;"><b>Fazla yara açmamak için çok sayıda yan dal kesimi yerine mümkünse bir dal kesimi ile aynı işi görmeye çalışmalıdır. Kesimler fazla meyilli olmamalıdır. </b></div><div style="color: black;"><b>Kalın dal kesimlerinde mutlaka yük alma işlemi yapılmalıdır. Bu sayede kabuk veya dal yarılmaları önlenmiş olur. Yara yerleri aşı macunu veya kara boya ile kapatılmalıdır. </b></div><div style="color: black;"><b>Dallar çok sık değilse ana dalların alt kısımlarından dipten dal çıkarmamalıdır. Dal üzerindeki meyve yükü öncelikle uçtan itibaren geriye doğru dal çıkarılarak sağlanmalıdır. Uçta bırakılan dal altta kalan en yakın dallara göre daha kuvvetli gelişmiş olmalıdır. </b></div><div style="color: black;"><b>Dal kesimleri bir yan dalın veya gözün hemen üzerinden gözün veya dalın aksi yönüne doğru hafif meyilli olarak yapılmalıdır.</b></div><div style="color: black;"><b><br />
<strong>Budama Şekilleri Nelerdir?</strong></b> </div><div style="color: black;"><b>Meyve ağaçlarında üç tür budama yapılmaktadır. Bunlar; şekil budaması, mahsul budaması ve gençleştirme budamasıdır. </b></div><div style="color: black;"><b><strong>1. Şekil Budaması</strong></b> </div><div style="color: black;"><b>Meyve ağaçlarında, meyve fidanı dikildikten sonra normal verime yatıncaya kadar yapılan budama, ağaca şekil vermek içindir. Ağaca verilecek şekil bölgenin hava nisbi nemi ve güneşlenme durumuna göre değişir. Nemli ve kapalı yerlerde ortası açık şekiller; güneşli, sıcak ve kurak yerlerde ortası kapalı şekiller tercih edilmelidir. Meyve fidanı dikildiği ilk yıldan itibaren ağaç şekli iyi oluşturulmalıdır. Bu, ağacın ilerdeki verimini ve meyve kalitesini büyük ölçüde etkiler. Ayrıca, budama, hasat, ilaçlama gibi bakım işlerinin de kolay ve uygun şekilde yapılmasını sağlar. Bu nedenle yeni meyve bahçesi kuran yetiştiricilerin, genç meyve ağaçlarında bölgeye ve ağacın genel gelişme yapısına uygun taç oluşturması zorunludur. </b></div><div style="color: black;"><b>Meyve ağaçlarına şekil verilirken, seçilen ana dalların gelişme güçlerinin aynı olması dengeli bir tacın oluşması için önemlidir. Dikimden sonraki yılda istenen yönde ve sayıda dal oluşmamışsa, fidan sert kesilerek yeni dalların meydana gelmesi sağlanır. Bir fidan üzerinde aynı gelişme gücünde dal bulmak genellikle zordur. İlk yıllarda birbirinden farklı gelişme gücünde olan dalların, iyi budama ile birkaç yıl içinde aynı kuvvette gelişmelerini sağlamak mümkündür. Bunun için zayıf gelişen dal sert kesilerek (fazla dal çıkarılarak) ve gövde ile yaptığı açı da daraltılarak kuvvetli gelişmesi sağlanır. Kuvvetli gelişen dallardaki kesimler daha az yapılır. Ana dalları oluşturacak bu dalların gövde ile yaptığı açılar sağlam bir tacın oluşması için 45-60 derece olmalıdır. Ayrıca, Goble şeklinde, ana dallar aynı noktadan çıkmamalıdır. </b></div><div style="color: black;"><b>Bir meyve ağacından en yüksek verimi alabilmek için ana dalların iyi oluşturulması yanında yardımcı dalların da düzenli seçilmesi gerekir. Genellikle genç ağaçlar kuvvetli ve uzun sürgünler meydana getirirler. Ana dalı oluşturacak bu sürgünler üzerinde yardımcı (tali) dalların meydana gelmesi için dalların uçları kesilmelidir. Bilhassa yan dal vermeyen meyve tür ve çeşitlerinde bu çok önemlidir. 80-100 cm ve daha uzun sürgün veren genç ağaçlarda dalların uçları alınmadığında istenilen yönde ve sayıda tali dallar oluşmayacağı için ilerde ana dallar üzerinde boşluklar meydana gelir. Bu da ağaçtan genelde daha az meyve alınmasına neden olur. </b></div><div style="color: black;"><b>Ana dalların uçları alınırken en uçta bırakılan dal veya göz mutlaka tacın dışına doğru bakmalıdır. Ayrıca ana dal üzerinde bırakılan her kademedeki tali dallar bütün ana dallarda aynı yönde ve aynı yükseklikte olmalıdır. Dal kesimlerinde tırnak bırakmamalıdır. Başka bir ifade ile kesimler ya bir gözün hemen üzerinden veya o dal üzerindeki bir yan dalın koltuğundan dal veya gözün ters yönüne doğru hafif eğimli olarak yapılmalıdır. </b></div><div style="color: black;"><b><strong>2. Mahsul Budaması</strong></b> </div><div style="color: black;"><b>Meyve ağacı normal verime yattıktan sonra yapılan budamaya mahsul budaması denir. Bir meyve ağacında mahsul budamasına başlamadan önce ağaç bütünüyle incelenmeli; çıkacak ve bırakılacak kalın dallar tespit edilmelidir. Dal kesimlerine öncelikle kuru, yaralanmış ve hastalıklı dallarla ana dallardan çıkmış obur dallardan başlanmalıdır. Bundan sonraki budama meyve dalı seyreltmesi ve ana dalların dengelenmesini amaçlar. Meyve dalı seyreltmesi ağacın gelişme gücü dikkate alınarak yapılır. Ana ve tali dalların budanmasına dal uçlarından başlanır ve geriye kesim uygulanarak bu dalların gereğinden fazla uzaması engellenir. </b></div><div style="color: black;"><b>Budama sonucunda ağaçta bırakılacak en uç dallar veya gözler daha öncede belirtildiği gibi tacın dışına doğru bakmalı, diğer dallar ise ağacın boşluklarını doldurmalı ve güneş görebilmelidir. Kalın dallar üzerinde bulunan küçük meyve dalları çok sık değillerse kesilmemelidir. Böylece ağaç tacının maksimum hacminden yararlanılarak verim artırılabilir. </b></div><div style="color: black;"><b>Kalın ve bilhassa ana dalların devamını sağlayacak en uçta bırakılan dallar, ondan sonra gelen ve ağacın gelişme gücüne göre uçtan itibaren 30-60 cm uzakta bırakılan yan dallardan daha kuvvetli olmalıdır. Eğer uçtaki dal bir gözün üzerinden kesilerek kısaltılmış ise gözün bırakıldığı dal üzerindeki ilk dallar yine 30-60 cm altta bulunmalı ve uzunlukları bu dalın yaklaşık üçte bir uzunluğunda olmalıdır. </b></div><div style="color: black;"><b>Mahsul budamasında meyve dallarının uzunluğu iri meyveli şeftali, elma ve armut gibi meyve türlerinde en fazla 40 cm kadar olmalıdır. Zayıf dallar daha kısa, kuvvetli dallar daha uzun bırakılmalıdır. Bir yıllık uzun bir dalın ucu kesilmeden bırakılırsa, üzerinde meydana gelen fazla sayıdaki meyve, dalın kırılmasına neden olabilir. Ayrıca böyle dallar yeterli uzunlukta yeni sürgün veremezler. Bilhassa şeftali ağaçlarında daha sonraki yıllar verimde azalma ve ağacın gelişmesinde zayıflama görülür. Mahsul budaması sonucunda ağaç hem o yıl yeterli ürün vermeli, hem de daha sonraki yıllarda verim verecek yeni sürgünler oluşturmalıdır. Bir dalın hem meyve vermesi ve hem de yeni sürgün oluşturması o dalın ortalama üçte birini (1/3’ünü) kesmekle sağlanabilir. Daha fazla kesim meyvenin az olmasına, fakat sürgünlerin kuvvetli gelişmesine, az kesim ise meyvenin çok olmasına ve sürgünlerin zayıf gelişmesine neden olur. Ortalama 30 cm’den kısa olan meyve dallarında genellikle uç alma işlemi yapılmamalıdır. </b></div><div style="color: black;"><b><strong>3. Gençleştirme Budaması</strong></b> </div><div style="color: black;"><b>Meyve ağaçları yaşlandıkça genellikle verimi fazlalaşır ve sürgün gelişmesi zayıflar. Bu tür bir gelişmenin uzun süre devam etmesi, zamanla verimin de azalmasına neden olur. İyi, kaliteli ve her yıl düzenli meyve elde etmek, ancak ağaç fizyolojik dengede olduğu zaman mümkündür. Yaşlı ağaçlarda diğer bakım tedbirleri yanında, ağaçta yapılacak kalın dal kesimleri yani gençleştirme budaması da ağacın verimini ve sürgün gelişmesini dengeler. Bazı meyve türleri çok kalın dal keserek ağacı gençleştirmeye karşı zamk çıkarma, kuruma gibi olumsuz tepki gösterirler. Bu gruba giren erik, kiraz, vişne, kayısı, şeftali ve badem gibi meyve türlerinde geçleştirme budaması, daha genç ve ince dalları keserek yapılmalıdır. Elma, armut, zeytin, ayva ve turunçgiller gibi meyve türlerinde gençleştirme budaması başarıyla uygulanır. </b></div><div style="color: black;"><b>Meyve ağaçlarının budanmasında yukarıda anlatılan genel kurallar her zaman bütün meyve ağaçlarında uygulanamaz. Çünkü her ağacın gelişme gücü ve şekli farklıdır. Bu nedenle budamada da farklılıklar olabilir. </b></div><div style="color: black;"><b><strong>Budayıcı budama sırasında aşağıda belirtilen konulara dikkat etmelidir.</strong></b> </div><div style="color: black;"><b><br />
budamanın şeklini ve dal kesim miktarını, </b></div><div style="color: black;"><b>ağacın gelişme gücünü, </b></div><div style="color: black;"><b>ağaçtan bir yıl önce alınan meyve miktarını, </b></div><div style="color: black;"><b>meyve dallarındaki çiçek tomurcuğunun miktarını </b></div><div style="color: black;"><b>budamaya etkili olabilecek diğer faktörleri</b></div><div style="color: black;"><b><br />
Başka bir ifade ile budayıcı ağacı iyi tanımalı ve onun kesime karşı göstereceği tepkiyi, dolayısıyla kesimin verime ve meyve kalitesine etkilerini iyi tahmin edebilmelidir. </b></div><div style="color: black;"><b><strong>Budama Sonrasında Neler Yapılmalıdır?</strong></b> </div><div style="color: black;"><b>Budama sonunda çıkan budama artıkları ve bahçe kenarlarındaki çalılıklar, kuru bitki parçaları hastalık ve zararlıların en iyi barınak yeridir. Meyve ağaçlarına ve ürünlerine zarar veren bu hastalık ve zararlıların çoğalmaması için bu artıklar yakılmalı veya bahçeden uzaklaştırılmalıdır. Budama sonunda meyve ağaçlarında kış ilaçlamalarının da yapılması zorunludur.</b></div>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-18515546781820331902010-10-13T23:35:00.000+03:002010-10-13T23:35:00.685+03:00Bahçe Keyfi<b>Bahçelerde şenlik var!!</b><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgL8zW96FamibcC8MdFEPgUMTJ8aq4_DD-F-trGFApZUnE0Hlahq1wtsDTumtB_w8gpx56NRA7F4QGV5BB61pvlMUh5u3RTA4k30sd9a4NC6Erl07bwTONJvkv7Is_WWt8cBaIQfQtrgYg8/s1600/bah%C3%A7e+mob.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgL8zW96FamibcC8MdFEPgUMTJ8aq4_DD-F-trGFApZUnE0Hlahq1wtsDTumtB_w8gpx56NRA7F4QGV5BB61pvlMUh5u3RTA4k30sd9a4NC6Erl07bwTONJvkv7Is_WWt8cBaIQfQtrgYg8/s1600/bah%C3%A7e+mob.jpg" /></a></div><br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiG0um48kibUv6RsrNofGrcuL3aA9gNrvAG2esi4OksKsXMGG3UNQuaDMNdvx9K_j1qVwLdu_tJyuPiyaD9u6ViPzXdxGanSBN2_PpJXB5A2LTO9vpmtnJh1mEYf5mjQMWnVTmN5HXijtrQ/s1600/mobbah0062.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiG0um48kibUv6RsrNofGrcuL3aA9gNrvAG2esi4OksKsXMGG3UNQuaDMNdvx9K_j1qVwLdu_tJyuPiyaD9u6ViPzXdxGanSBN2_PpJXB5A2LTO9vpmtnJh1mEYf5mjQMWnVTmN5HXijtrQ/s1600/mobbah0062.jpg" /></a></div><br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaRR1e3jBd6y3pHGOUeCzKpsJKmoxXwCoHDUZGGeYKt0UQNsn0h6LabXmwcHHxSW8NW6ZShwLWaZS65RYG2s8gKNTPwrUKwHfLIFFkmtvQntcetoJ0E6jN-M33l-5ObYVfZC-W41ZpxBhS/s1600/mobbah0062a.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjaRR1e3jBd6y3pHGOUeCzKpsJKmoxXwCoHDUZGGeYKt0UQNsn0h6LabXmwcHHxSW8NW6ZShwLWaZS65RYG2s8gKNTPwrUKwHfLIFFkmtvQntcetoJ0E6jN-M33l-5ObYVfZC-W41ZpxBhS/s1600/mobbah0062a.jpg" /></a></div><br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQybyn3LVt3IrWEphmS-rFTr-BVYoKr0HR94bf4jwWyWKsBhdDAl0JT7fgP6MTkM-CHahLHrgEjbXVAiump5jH3iLbBj0BANb_UpyrgD2vpSj6UbU-XgDp6mKA201XLAW58jomVyH_XAMZ/s1600/mobbah0062b.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgQybyn3LVt3IrWEphmS-rFTr-BVYoKr0HR94bf4jwWyWKsBhdDAl0JT7fgP6MTkM-CHahLHrgEjbXVAiump5jH3iLbBj0BANb_UpyrgD2vpSj6UbU-XgDp6mKA201XLAW58jomVyH_XAMZ/s1600/mobbah0062b.jpg" /></a></div><br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgx_w6C4kICSIkk_ynM33-ryqtZoeiXmEDPZoFfhPvZ0QrdMYdo_yCwTwPx8KUrVL_dsyQXDuyj7ETVKt3SQrhe3it3oW8qqSP4vsWTuurkzrAhKd1KdIAMyI9kDlGDnn7jSzloLRdfKCiF/s1600/mobbah0066.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="159" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgx_w6C4kICSIkk_ynM33-ryqtZoeiXmEDPZoFfhPvZ0QrdMYdo_yCwTwPx8KUrVL_dsyQXDuyj7ETVKt3SQrhe3it3oW8qqSP4vsWTuurkzrAhKd1KdIAMyI9kDlGDnn7jSzloLRdfKCiF/s320/mobbah0066.jpg" width="320" /></a></div><br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-JaAFak6qWCAsoutyhCTOkZCXQOLK91a18gg235wIhE8NZV9_CoChc6WeXntxY_Tm1jnmaFZFFZwQfPaeWstDJ5zbo03fvWkkR00xlmUMRyfeKpU0ut757QwXEDARkAuEAQLghK6LwDzK/s1600/mobbah0069.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg-JaAFak6qWCAsoutyhCTOkZCXQOLK91a18gg235wIhE8NZV9_CoChc6WeXntxY_Tm1jnmaFZFFZwQfPaeWstDJ5zbo03fvWkkR00xlmUMRyfeKpU0ut757QwXEDARkAuEAQLghK6LwDzK/s1600/mobbah0069.jpg" /></a></div><b> </b>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-18589128085285034832010-10-13T23:23:00.000+03:002010-10-13T23:23:04.255+03:00Çim Bakımı<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiA71gOcRP0oLg_wN5qMOheCWveEiyOG_5jU99lJ192M2-9pwQ0A0uvivs_AT8LqyohlSCivrdoSv5o8FPY1kCqKhtGlGT10sfQXINzYyY9f0NrCOKq3oA5bOonPwt37Bzs7d-Pqch4QvR3/s1600/bahcic0100.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiA71gOcRP0oLg_wN5qMOheCWveEiyOG_5jU99lJ192M2-9pwQ0A0uvivs_AT8LqyohlSCivrdoSv5o8FPY1kCqKhtGlGT10sfQXINzYyY9f0NrCOKq3oA5bOonPwt37Bzs7d-Pqch4QvR3/s1600/bahcic0100.jpg" /></a></div><span class="haberMetin">Sizlere ne kadar kolay, pratik ve sorunsuz yöntem olan rulo çim sistemi ile istediğininiz yeri çimlerdirmiş olsanız bile, çimin istenilen alanda uzun ömürlü olması için bakımını iyi yapmalısınız.<br />
</span><span class="haberKucukBaslik"><b>Ocak</b></span><span class="haberMetin"> Ocak ayında büyük ağaçlardan dökülen yapraklar varsa temizlemektir. Bu yağışlı ve çoğunlukla soğuk dönemde pek fazla bir iş yoktur. <br />
<b> </b></span><span class="haberKucukBaslik"><b>Şubat</b></span><span class="haberMetin"> Ilıman bölgelerde çim bakım zamanı şubatta başlayabilir. Ancak mart ayı gelmeden alanınızda biçim yapmayınız. <br />
</span><span class="haberKucukBaslik"><b>Mart</b></span><span class="haberMetin"> Çim alanlarda çalışma programı aslında mart ayında başlar. Çimlerin büyümeye başladığı, hava ve toprak durumunun iyi olduğu bu dönemde, dökülmüş yaprakları ve lanınızdaki çöpleri temizlemek için tırmıklama yapın. Burada dikkat edilmesi gereken nokta tırmıklarken çime zarar vermemektir. <br />
<br />
Kış ayı boyunca ayaza maruz kalmış çimleri silindirlemek iyi bir yoldur. Bu ay içinde yapacağınız biçimde çimin üst kısmından biraz alın. Bu dönemde yapılacak alçak biçim çimlerde sararlmalara yol açabilir. Biçim için kuru bir günü seçin. Bu ay için ayda iki biçim yeterli olacaktır. Mart ayı içerisinde yapılacak tek iş biçim değildir. Alanda hastalık olup olmadığını bu ay içerisinde gözlemleye bilirsiniz. Eğer gerekli ise ilaçlama yaparsınız. <br />
<b> </b></span><span class="haberKucukBaslik"><b>Nisan</b></span><span class="haberMetin"> Çimlerinizin gübreleme ve zararlı mücadelesi zararların hızla büyüdüğü Nisan ayı sonuna doğru başlar. Toprak sıcaklığının artışı Nisan ayının ikinci döneminde çimlerinize Amonyum Nitrat uygulamanız faydalıdır. Bu ay içerisinde çimlerinizin fazla uzamasını engelleyecek sıklıkta biçim yapmalısınız. Yinede ev bahçelerinde çimlerinizin boyunu 2.5 cm den aşağı indirmeyin. Nisan ayı kıştan zarar görmüş bölgeler için ara ekim yapılmasının uygun olduğu bir aydır. Karasal iklimin hüküm sürdüğü bölgelerde bu ay için ekim yapılabilir. <br />
</span><img align="right" border="0" hspace="10" src="resim/bahcic0100a.jpg" vspace="5" /> <span class="haberKucukBaslik"><b>Mayıs</b></span><span class="haberMetin"> Bu ayda daha çok biçime başlarsınız. Çimlerin boyunu dahada kısaltabilirsiniz. Bütün aylar içinde Mayıs ayı zararlılarla mücadele için en uygun zamandır. Zararlılarla savaş için havanın iyi olduğu bir günü seçmeyi unutmayın. <br />
<br />
Ayrıca çiminiz kuru, toprağınız ise nemli olmalı. Çim ekimini Mayıs ayının ikinci yarısına kadar tamamlamalısınız. Çim alanınıza azot takviyesi yapabilirsiniz. Bu ay içerisinde toprak genellikle nemlidir ama bazen kuru ve sıcak bir hava dalgasıyla karşılaşabilirsiniz. Eğer böyle bir durum meydana gelir ise çimlerinizde herhangi bir problem meydana gelmesini beklemeden sulamay başlayın. <br />
<b> </b></span><span class="haberKucukBaslik"><b>Haziran</b></span><span class="haberMetin"> Haziran ayı içerisinde kuru ve sıcak bir hava dalgasıyla karşılaşabilirsiniz, biçim boyunuzu daha iyi tutun. Haziran ayıyla birlikte yaz gübreleme zamanı başlar. Eğer çiminizde renk değişimleri ortaya çıkmışsa Amonyum Nitrat kullanabilirsiniz. Bazı zararlılar Mayıs ayı içerisinde yaptığınız zararlı savaşından kurtulmuş olabilir. Haziran ayı bunlarla savaşmak için uygun bir donemdir. <br />
</span><span class="haberKucukBaslik"><b>Temmuz</b></span><span class="haberMetin"> Temmuz ayı içerisinde düzenli olarak biçime, sulamaya, tırtıklamaya başlayın. Ev bahçeleri için Temmuz ayının en büyük problemi ailenin tatile gitmesidir. Evinizden uzak kaldığınızda bahçenizle ilgilenecek ve biçim yapabilecek bir yardımcı bulmaya çalışmalısınız. Eğer Mayıs ayı içerisinde gübreleme yapmamışsanız ve yeterli suyunuz var ise azot uygulaması yapabilirsiniz. <br />
<b> </b></span><span class="haberKucukBaslik"><b>Ağustos </b></span><span class="haberMetin"> Bu ayda Temmuz ayında yapılan işlemler devam ettirilir. karasal iklimin hüküm sürdüğü yerlerde son gübreleme yapılmalıdır. <br />
<b> </b></span><span class="haberKucukBaslik"><b>Eylül</b></span><span class="haberMetin"> Çim bakımında sonbahar programı Eylül ayında başlar. İlk yapılacak iş çimlerin boyunu sonbara uygun bir boya alçaltmaktır. Solucanlar bu ay içerisinde aktif duruma gelirler. Bu donemde ortaya çıkacak zararlılar için zirai ilaç bayilerinin tavsiye edeceği ilaçlar kullanılabilir. Eylül ayının birinci yarısında Ege ve Akdeniz bölgelerinde son gübreleme yapılmalıdır. <br />
<b> </b></span><span class="haberKucukBaslik"><b>Ekim</b></span><span class="haberMetin"> Ekim ayı içinde düzenli biçim sona erer. Çim alanınızın üstüne dökülen yapraklar temizlenmediği takdirde çiminize zarar verir ve solucan promleminin artmasına neden olur. Bunun için alanınızı süpürmeyi ihmal etmeyin. <br />
<b> </b></span><span class="haberKucukBaslik"><b>Kasım</b></span><span class="haberMetin"> Kasım ayı içinde çim alanınızda yapacağınız işlemler oldukça azalır. Bu işlemler alanınızı yapraklardan ve diğer çöplerden temizlemek eğer alanınızda solucan varsa ilaçlama yapmaktır. Eğer istenirse alanınızı kıştan korumak için yanmış, elenmiş ve fumige edilmiş çiflik gübresi serilebilir. <br />
<b> </b></span><span class="haberKucukBaslik"><b>Aralık</b></span><span class="haberMetin"> Aralık ayı yoğun geçen bir bakım döneminden sonra dinlenme zamanını müjdeler. Dikkat edilecek en önemli nokta ıslak veya donmuş çim alana zarar vermekten kaçınmaktır. </span>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-83093701490390118862010-10-13T00:41:00.000+03:002010-10-13T00:41:36.018+03:00Açelya<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3uNwhb5wukvetozojSZ_E5ft0WTVu-rVYxFJXUyil15mQwLVxLU2nqrrleO244ekGAcQEOoOQCA3HMaHBjZ_0rodZJVfgBbCx54gxgPojTcpNK0V_60FOZ0Sgs1662WW0zLHeHoT-M7Wc/s1600/SaksiliAcelya.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ex="true" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh3uNwhb5wukvetozojSZ_E5ft0WTVu-rVYxFJXUyil15mQwLVxLU2nqrrleO244ekGAcQEOoOQCA3HMaHBjZ_0rodZJVfgBbCx54gxgPojTcpNK0V_60FOZ0Sgs1662WW0zLHeHoT-M7Wc/s320/SaksiliAcelya.jpg" width="320" /></a></div><br />
<br />
Fundagillerdendir. Ana vatanı Çin olan ve birçok türü bulunan Açelyalar 1800′lü yıllarda Avrupa’ya getirilmiş ve değişik türleri üretilmiştir. Koyu yeşil yapraklarının üstünde kış mevsiminde veya ilkbaharda bol bol açan çiçekleri kırmızı ile pembenin her tonunda olur. Bazen iki renk taşıyan çiçekleride bulunmaktadır. Çiçek açma dönemi bitip de bitki dinlenme aşamasına geçince, yeni bitki üretimi için saksısı uygun biryere alınır. Açelyalar kış mevsiminde ve çiçek açmaya başladığında satışa sunulur. Bitkiyi satın alırken içerisinde çok sayıda gonca bulunmasına dikkat edilmelidir.<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
Açelyaların üretimi; çiçek açma dönemi bittikten sonra bitkinin yarı odunsulaşan sürgünleri yaz mevsiminde kesilip bunlardan çelik elde edilir. Bu çelikler nemli toprağa dikilip, yeni bitki elde edilir.<br />
<br />
<br />
<br />
Açelyaların Yetiştirilmesi için Gerekli Şartlar:<br />
<br />
<br />
<br />
Toprak: Açelya bitkisi kireçsiz ve asit karakterli toprakları sever. Bu nitelikteki topraklara, yaprak çürüntüsü ile kaba dere kumu karıştırılması bitkiye yararlı olur.<br />
<br />
<br />
<br />
Su: Açelya suyu çok sever. Haftada bir kez yapraklarına su püskürtülmelidir. Ancak sulamada ve yaprak ıslatmada kulllanılacak suyun kireçsiz ve mümkünse yağmur suyu olması bitkiye yararlıdır.<br />
<br />
<br />
<br />
Işık: Bitki yarı gölge yerleri sever. Üzerine doğrudan gelen güneş ışığı karşısında bırakılmalıdır.<br />
<br />
<br />
<br />
Sıcaklık: Serin ortamları yeğleyen Açelyalardan en iyi sonuç 10-18 derece olan yerlerde alınır. Bu nedenle serin yerlerde tutulmalıdır.<br />
<br />
<br />
<br />
Gübre: Açelya bitkisi yetiştirilirken, ilkbahardan sonbahara kadar, bitkiye haftada bir kez standart sıvıgübre verilir.<br />
<br />
<br />
<br />
Saksı Değiştirme: Bitkiye bir yıllık işlemi uygulandığından saksı değişimine gerek yoktur.manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-38713192151268353432010-10-13T00:36:00.000+03:002010-10-13T00:36:53.721+03:00SardunyaYetiştirilmesi, çoğaltılması kolay,çeşitleri zengin,çiçek açma zamanı çok uzundur.Öyle ki uygun şartlar altında o zarif çiçeklerini yıl boyunca bizden esirgemez.<br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinVrwZ8vWju8E_91sVva6HXiZvbd2LgmIcwGHtuRerHVAXBQE8ERpxF8-qpr0RTvfHg2_Qf1M02BxSRuPMNBSlYV8NKuK67Z85As84OR5q5689yR4TKt40hmdlfP6uYaX4mjsRo0g5L_W4/s1600/cicek_sardunyalar_.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ex="true" height="158" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEinVrwZ8vWju8E_91sVva6HXiZvbd2LgmIcwGHtuRerHVAXBQE8ERpxF8-qpr0RTvfHg2_Qf1M02BxSRuPMNBSlYV8NKuK67Z85As84OR5q5689yR4TKt40hmdlfP6uYaX4mjsRo0g5L_W4/s320/cicek_sardunyalar_.jpg" width="320" /></a></div><br />
<br />
<br />
Sardunyalar dört ana gruba ayrılır<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
<br />
GENEL<br />
<br />
En yaygın olan tür budur.Tüylü yaprakları düzrenk veya ebruli ,yuvarlak dilimli,çiçekleri demetler halinde sarı ve mavi hariç her renkte,katmerli veya yalınkat olabilir.Boyu 30-60 cm.kadar,budanmazsa çok daha fazla uzayabilir.Çiçeklenme süresi çok uzundur.Çelik ve tohumdan kolaylıkla çoğalır.<br />
<br />
<br />
<br />
SAKIZ SARDUNYASI<br />
<br />
Bu sarkık dallı tür parlak etli yaprakları,beyazdan bordoya kadar değişen,katmerli veya yalınkat demetler halinde açan gösterişli çiçekleriyle bilinir.Esnek dalları 1 metreye kadar sarkabilir.Cüce türleri de vardır.Soğuğa karşı daha hassastır.Çelikten kolayca yetişir.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEig_FPSP-cyp82KaEz07ainR3yREQiv1EKBOqOR4Wltu5rAy3F0bummteXSkXgUy7mP_NmxFYAagBWw6d-YZmfFPHw-EH5Wn3tZmN8bx44tvz7O48Z49xA6BNtNwfe6qNyJiVy5rI3BxyL7/s1600/sakız+sardunya.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ex="true" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEig_FPSP-cyp82KaEz07ainR3yREQiv1EKBOqOR4Wltu5rAy3F0bummteXSkXgUy7mP_NmxFYAagBWw6d-YZmfFPHw-EH5Wn3tZmN8bx44tvz7O48Z49xA6BNtNwfe6qNyJiVy5rI3BxyL7/s1600/sak%C4%B1z+sardunya.jpg" /></a></div><br />
<br />
<br />
<br />
CEYLAN<br />
<br />
Halk arasında ceylan ve ye karagöz olarak adlandırılan bu tür,sivri uçlu tüylü yapraklara ve açelyayı andıran çok gösterişli çiçeklere sahiptir.Bu çiçeklerin ortaları siyah,kenarları çok canlı renklerde düz veya ebruli olabilirler.Boyu 30 cm. den bir metreye kadar uzayabilir.Tek dezavantajı çiçeklenme süresinin diğer türlere göre kısa oluşudur.<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6_9LAkP34rUEBr7T7c0x7uCCYuN1ocs_z6aWd0fnKhNrqwKKH6nQf7go3PYsEl5RNR2XsZE7pI_b1z_LTsT7eSrUdsxNocANlSl-5HyS71k6yh73UyRBSop3r6V1QGFQexDm1QnOUulwZ/s1600/SANY1908.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ex="true" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh6_9LAkP34rUEBr7T7c0x7uCCYuN1ocs_z6aWd0fnKhNrqwKKH6nQf7go3PYsEl5RNR2XsZE7pI_b1z_LTsT7eSrUdsxNocANlSl-5HyS71k6yh73UyRBSop3r6V1QGFQexDm1QnOUulwZ/s320/SANY1908.JPG" width="320" /></a></div><br />
<br />
<br />
ITIR<br />
<br />
Çok eskiden beri evlerimizde yetişen ıtırın yalınkat ve pembe renkteki çiçekleri pek gösterişli değildir.Çiçeklerinden ziyade yapraklarının özel kokusuyla tanınmıştır.Garip şekilli,girintili çıkıntılı bu yapraklar cinsine göre gül,limon,nane ya da elma kokuludur.yaprakları hafifçe oğuşturduğunuzda o nefis aroması çevreye yayılır.Kurutulmuş halde pot pourri'lerde kullanılmaktadır.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBpCqNrXaikszcmmM7Wyw4NtFceZkEWSv6_FKf-Xji12cCVsDIeltVu2Qfi5Vig6UqeJId194j5r1gKFPHaErFtoPorLFu4UhYfvyAa_7YSTdleFwW36QOkSeWyddp8aI6vCav1YVHZMCs/s1600/sardunya.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ex="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgBpCqNrXaikszcmmM7Wyw4NtFceZkEWSv6_FKf-Xji12cCVsDIeltVu2Qfi5Vig6UqeJId194j5r1gKFPHaErFtoPorLFu4UhYfvyAa_7YSTdleFwW36QOkSeWyddp8aI6vCav1YVHZMCs/s320/sardunya.jpg" width="239" /></a></div><br />
<br />
<br />
<br />
Kışa gerçekten dayanıklı tek sardunya türü, anavatanı Türkiye olan (pelargonium endlicherianum) dur.manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-53699519241907424952010-10-08T15:47:00.001+03:002010-10-13T00:10:17.156+03:00Balkon BahçeciliğiGünümüz şartlarında bir bahçe sahibi olmak çoğumuz için mümkün olmuyor. Oysa hemen hepimizin evinde en az bir balkon mevcut. Bu mekanları genelde ardiye niyetine kullanarak yazık ediyoruz. İstediğimiz takdirde bu balkonları harikulade bir bahçe haline getirebiliriz. <br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" height="245" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFbTvGyOAX0BsbNtSdVOAphrkT1C3H3ItwuPOkowJAcaobVQOYItiAXZHa6LIDscGwi4koD6Fs9gVYeFr9apB3u3nWonWhtu0BQv3VCnyAtEUgwkOgDUEKmphpeDCfwYTsVMFnotptxfIL/s320/balkon.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" width="320" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Balkon Bahçe</td><td class="tr-caption" style="text-align: center;"><br />
</td></tr>
</tbody></table><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhFbTvGyOAX0BsbNtSdVOAphrkT1C3H3ItwuPOkowJAcaobVQOYItiAXZHa6LIDscGwi4koD6Fs9gVYeFr9apB3u3nWonWhtu0BQv3VCnyAtEUgwkOgDUEKmphpeDCfwYTsVMFnotptxfIL/s1600/balkon.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"></a></div><br />
Gerek açık, gerekse camekanlı balkonlar ve teraslar farklı şekillerde bahçeye dönüştürülebilir. Camekanlı olanlar rüzgar, soğuk ve tozdan korunaklı olduğu ve yıl boyunca kullanılabildiği için daha avantajlıdır. Özellikle kış aylarında buraları yazı aratmıyacak rengarenk bir bahçe olabilir.<br />
<br />
<br />
Açık balkonlarda ise çalı türleri , meyve ağaçları, sebze ve yaz çiçekleri daha güzel yetişir. Terasınız varsa veya balkonununuz çok büyükse her iki şekilde de düzenliyebilirsiniz tabii.. Her ikisi de mevcut değilse güneşli bir pencere önü de işinizi görür. Kış aylarında herdem yeşil çalılar, sınırlı sayıda olsalar da kışın çiçek açan çalı ve soğanlı bitkilerle açık mekanların da canlı kalması mümkündür.<br />
<br />
<br />
Buralarda meydana getireceğiniz bahçelerin gerçek bahçelere göre bir çok avantajı da var. Bu bahçe ile gece, gündüz istediğiniz her an ilgilenebilirsiniz. Fazla efor sarfetmeniz gerekmez. Bitkileri kontrol altında tutmanız, istediğiniz an bitkilerin yerini değiştirmeniz mümkün. Zararlılarla mücadele etmeniz daha kolay, zira bahçeye göre daha steril bir ortam sağlayabilirsiniz. <br />
<br />
<br />
Balkon bahceciliği denince klasik balkon bitkilerinin yanı sıra bahçede yetiştirilen bitkiler de akla gelir. Zevkinize göre dizayn edebileceğiniz bu mini bahçede yetiştirebileceğiniz türler sınırsızdır denilebilir. Büyük mekanlarda sebze, meyve, ağaç, sarmaşık ve çeşitli çiçekler kullanılarak zengin bir renk armonisi meydana getirilebilir. Yeriniz iç mekanda bir pencere kenarı ile sınırlı ise fazla karmaşadan kaçınmanız daha verimli olacaktır. Mesela bir baharat bahçesi kurabilirsiniz. Veya minyatür güllerden minik bir gül bahçesi harika olur. Bir kere karar verince hayal gücünüz size yol gösterecektir. <br />
<br />
<br />
Balkonların her mevsim güzelliğini koruması isteniyorsa her mevsime uygun farklı türler bir arada yetiştirilmelidir. <br />
<br />
<b>BALKONDA HANGİ BİTKİLER YETİŞİR?</b> <br />
<br />
<br />
Her türlü cüce meyve ağaçları, narenciye,(limon, mandalina, turunç) Herdem yeşil çalı ve ağaçlar.. <br />
<br />
<br />
Her türlü çiçek, gül, otsu bitkiler, her mevsime uygun soğanlı bitkiler ..<br />
<br />
<br />
Baharatlar<br />
<br />
<br />
Bir çok sebze çeşitleri, çilek..<br />
<br />
<br />
<b>DÜZENLEME</b><br />
<br />
<br />
Bitkiler kadar kullanılacak saksılar ve düzenleme de önemlidir. Öyle bir düzen kurulmalıdır ki bitkiler havasız ve ışıksız kalmasın, sulama ve bakım işleri kolay olsun. Sulama sırasında akan sular komşularımızı rahatsız etmesin. Ve mümkünse meydana getirdiğiniz bahçenin tadını çıkarabileceğiniz, bir bardak çayınızı yudumlayabileceğiniz bir köşe oluşturmayı da ihmal etmeyin. <br />
<br />
<br />
Yer problemi varsa duvarlara monte edilen veya asma saksılar kullanılabilir.<br />
<br />
<br />
Sarmaşık bitkiler için duvara ince tahta çubuklardan yapılmış çerçeveler monte edilir. Ağaçlar ve boylu sebze türleri de destek gerektirecektir.<br />
<br />
<br />
Bitki çeşidine göre lüzumlu el aletleri edinilirse işler kolaylaşır.Gül makası, küçük el küreği, ot çekme aleti, ince emzikli kova vs gibi. İlaçlama, hassas tohumları sulama, yaprak yıkama vs. için ayrı pompalar gerekir.<br />
<br />
<br />
<b>IŞIK</b><br />
<br />
<br />
Balkonun yönü ve kaç saat güneş aldığı tesbit edilir, bitkiler buna göre seçilir. Az ışık alıyorsa gölge seven bitkiler kullanılır. Gün boyu güneşle yıkanan bir balkonda da bitki yetiştirmek zor olabilir. Işığı filtre eden malzeme kullanmak gerekebilir ..(Çıtalardan kafes şeklinde bir gölgelik yapılabilir.) Böyle fazla güneşli balkonlar biraz koyuca, pastel renklerde boyanmalıdır.<br />
<br />
<br />
Gölge balkonların duvarları beyaz veya açık bir renge boyanırsa reflektör görevi yaparak, bitkilerin daha fazla ışık almasını sağlar. Bitkilerin önünde durduğu duvar aliminyum folyo kaplanırsa bu etkiyi daha da artırmak mümkündür.<br />
<br />
<br />
<b>SULAMA</b><br />
<br />
<br />
Az miktarda bitki varsa ince uzun emzikli bir sulama kabı yeterlidir. Fakat büyük bir balkon veya terasta, çok miktarda bitki yetiştiriliyorsa sulama ciddi bir problemdir. Özellikle her gün sulama isteyen yaz aylarında işler daha da zorlaşır. Bu mekanlarda bir su girişi olması çok iyi olur. Veya en yakın musluktan gelen ince bir hortum, ucuna suyu istenildiği an açıp kapatabilecek bir aparat takılarak kullanılabilir. Yeni ekilmiş tohumlar püskürteç ile sulanır.<br />
<br />
<br />
Sulama daima sabah erken saatlerde yapılmalıdır. Akşamüstü yapılan sulamalarda bitkiler gece boyunca ıslak kalır. Bu durum mantar hastalıklarına zemin hazırlar.<br />
<br />
<br />
<b>DRENAJ</b><br />
<br />
<br />
Çok azı hariç bitkiler köklerinde su durmasından hoşlanmaz. Çabucak çürür ve hastalanırlar. Alınacak tedbirler:<br />
<br />
<br />
·Saksı diplerinde büyüklüklerine göre muntazam açılmış delikler olmalıdır. <br />
<br />
·Her saksının dibine bir tabaka çakıl döşenir. Sulama sırasında deliklerden hafifçe su sızması yeterlidir. Aşırıya kaçılmamalıdır.<br />
<br />
<br />
·Çok hassas bitkilerde saksı tabağına konacak birkaç çakıl saksıyı yüksekte tutar ve dip kısmının suyla temasını önlermanolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-28437911512450084922010-10-08T15:39:00.001+03:002010-10-13T00:03:00.352+03:00Şişe Bahçeciliği(Terrarium)<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"></div><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEipWq4ONh_ejEvpv6zDStzwamIAV59OdbENvy3wjsYjkr0BWmLe-76Ojmeiq7Hghm_SkvmAJCYg_J0oNdRtvO87DPzz0V_uDXQqZK61thZnSD_bJjgoPiQYgTXdkj92X7GlcXvobj99GGn7/s1600/%C5%9Fi%C5%9Fe.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"></a></div>Şişe bahçeleri iç mekanlarda şişeler, kavanozlar ve benzeri cam kaplar içinde oluşturulan minyatür bahçelerdir. Bunlar iç mekan dekorasyonuna canlılık getirirler. Bitkiler her ne kadar bu cam ortamlar içersinde, odalarda saksılarda yetiştirilen süs bitkilerine nazaran daha sınırlı bir alanda yetiştirilmekte iseler de onlardan daha uygun ekolojik koşullara sahiptirler. Bir kere saksı bitkileri gibi kuru oda şartlarında, sigara v.b. dumanlar ile ısıtıcıların çıkardıkları çeşitli gazların etkisi altında değildirler.<br />
<br />
<table align="center" cellpadding="0" cellspacing="0" class="tr-caption-container" style="margin-left: auto; margin-right: auto; text-align: center;"><tbody>
<tr><td style="text-align: center;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgxFtDBgF8F1l89bquMpqw44ljPyB2Hm00kmGTHrEkRMWhMBN0gAf6YGWL7CS6d-fd6anyO4WMahYfve03BilXkcnaVF1z2vx1BVXCih0LPu5tDq1b1AKgnPEOTtjMpoW6c9yKLmics4xO/s1600/ie.jpg" style="margin-left: auto; margin-right: auto;" /></td></tr>
<tr><td class="tr-caption" style="text-align: center;">Şişe Bahçesi</td></tr>
</tbody></table><div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhgxFtDBgF8F1l89bquMpqw44ljPyB2Hm00kmGTHrEkRMWhMBN0gAf6YGWL7CS6d-fd6anyO4WMahYfve03BilXkcnaVF1z2vx1BVXCih0LPu5tDq1b1AKgnPEOTtjMpoW6c9yKLmics4xO/s1600/ie.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"></a></div><br />
Ayrıca şişe bahçelerinde bitkilerin yüksek rutubet içeren bir ortamda bulunmalarıda onlara çok kolay ve zahmetsiz bir gelişme sağlamaktadır. Bu itibarla bakımları da kolay, dolayısıyla ucuzdur. Zira onlar özel komposttan oluşan yetiştirme ortamında ihtiyaçları olan suyu bu ortama bir defa verilince, buradan bitkilere geçen nem transpirasyonla buharlaşarak her taraf kapalı olduğundan camın iç yüzeyinde yoğunlaşır ve buradan tekrar yetiştirme ortamına akarak ortamı tekrar rutubetlendirir ve böylece bu cam mekan içinde kendine özgü ve bitki için çok uygun bir mikroklima, daha doğrusu kapalı bir ekosistem oluşur. Böylece sulama aralıkları 6 aylık aralıklara kadar uzayabilir. Bu ise bakım uğraşılarını büyük ölçüde azaltır. Özellikle bitkiler için gereken bakım ve özenin az olduğu veya devamlı ilginin gösterilemediği yerlerde bu yöntem bitki yetiştirmeye, onların görsel güzelliklerinden faydalanmaya imkan verir. Mekana bir canlılık kazandırır.<br />
<br />
<br />
Şişe bahçelerinin tesisinde çeşitli tipte cam şişeler, kavanozlar, damacanalar kullanılır. Ancak gövdeleri şişkin, geniş ağızlı veya geniş boyunlu kaplar (balık yetiştirilen balon cam kaplar gibi), bitkilerin içerlerine daha kolay yerleştirildikleri ve grup halinde karışık yetiştirmeye daha fazla imkan verdikleri için tercih edilirler. Bu kaplar içinde bitkilerin ışık gereksinimini en iyi şekilde karşılamak üzere camın bol ışık alabilecek şekilde renksiz veya çok açık renkte (örneğin açık yeşil) olması tercih edilir. Bu itibarla renkli camlar bu iş için kullanılmamalıdır. Camın ışık alımını engellememek için gerek dikimler esnasında ve gerekse daha sonrada camın temiz tutulmasına özen gösterilmelidir. Bu cam kaplar içten ve dıştan sirkeli su, dişli kum veya pirinç taneleri ve hatta bazı zararlı maddeleri içermeyen mutfak eşyası temizleyicileri ile tel veya kıl fırçalar kullanılarak temizlenip, bir sünger yardımı ile yıkanıp yine süngerle kurutulabilir. Bu konuda ve bütün dikim ve bakım işlerinde özel uzun ince maşalar, pensler veya bazı basit araçlar kullanılabilir. Bunlar satın alınır veya bizzat yapılabilir <br />
<br />
<br />
<br />
Bitkilendirme içleri önce cam temizlenip bir fungusitle dezenfekte edildikten ve kuruduktan veya basit bir kurutma makinesiyle kurutulduktan sonra önce birkâğıt huni yardımıyla dibe drenaj için küçük çakıllardan veya özel hazır fırınlanmış kil granüleler kabın büyüklüğüne göre 2-3 cm (daha büyük kaplarda 10 cm) olmak üzere tabaka halinde yerleştirilir ). Bunun üstüne drenajı takviye etmek ve çürümeleri önlemek üzere bir tabaka kömür tozu serilir. Bunun üzerine şişenin ve getirilecek bitkinin büyüklüğüne göre (8-15 cm bazen 20 cm) kadar kalınlıkta ve genellikle toprak içermeyen özel bir kompost tabakası serilir. Bu konuda en uygun olan kompost bir torf karışımıdır. Bunlar hazır satın alınabildiği gibi bu konuda 2 kısım yaprak çürüğü + 1 kısım öğütülmüş torf + 1 kısım dişli kum karışımı da iyi bir ortam oluşturur. Kullanılacak bitki türleride bu karışımda dikkate alınması isabetli olur. Hatta gerektiğinde karışıma biraz balçık ve turba toprağı da katılabilir. Eğer eğreltilere mensup bitkiler yahut Aechmea, Bilbergia, Cryptanthus, Guzmania, Haemanthus, Nidelarium, Rhoeo, Tdlandsia ve Vriesea gelir. Bromeliaceae'lere. mensup türler kullanılacaksa ortama biraz sfagnum yosunu karıştırılır. Ancak karışımın kenarlara yapışıp şişe cidarlarını kirleşmemesi için kuru olması gerekir ve bir kâğıt honi yardımıyle karışımın şişenin dip kısmına kadar ulaştırılması gerekir.<br />
<br />
Daha sonra yerleştireceğimiz, dikeceğimiz bitki veya bitkilerin seçimine sıra gelir. Kullanılacak bitkiler daha çok tek değil gruplar halinde yerleştirilir. Ancak şişe içine lüzumundan fazla bitki doldurmaktan çekinmelidir. Hernekadar yavaş büyüyen minyatür bitkiler seçilir ve küçük bitkiler kullanılırsa da onlar da zamanla şişe içinde ister istemez büyürler. Böylece her yıl yahut daha kısa bir zamanda yenilenmeleri gerektiği de dikkate alınmalıdır. Böylece bir karpuz formundaki şişe veya damacanaya 6 veya daha fazla bitki yerleştirilirken bir küçük şişeye 2 bitkiyi yerleştirmek uygundur. Bir büyük şişede eğreltiler gibi tek bir bitki de dikkati çekebilecek bir şekilde kullanılabilir. Ne kadar büyüklükte bir bitkinin, ne büyüklükte bir kapta yetiştirilebileceği de iyi ve isabetli bir şekilde tasarlanabilmelidir. Bitkilerin halihazır ve yakın gelecekte alabilecekleri boyutlar da iyi kestirilmelidir. Bir bitkinin şişe içinde kenarları zorlayarak eğilmesi güzel bir görünüm oluşturmaz. Dar boğazlı şişelerde çiçekli bitkilerden ziyade Foliage plents'ler dediğimiz yaprakları için yetiştirilen bitkiler tercih edilir Ancak çiçek li bitkileri de bu kapta kuruyan çiçekleri dışarıya kolaylıkla alabilme halinde yetiştirebiliriz. Örneğin dar ağızlı bir kavanoz veya damacana tipinin dibinde Afrika menekşelerini yetiştirmek gibi.<br />
<br />
Şişe bahçelerinde dar ve geniş ağızlı şişelerde serin ılıman ve sıcak şartlarda yetiştirilecek bitkiler farklılık gösterir.<br />
<br />
Şişe bahçeleri ve bundan sonra göreceğimiz Terrariumlar için uygun bitkiler şunlardır:<br />
<br />
Dar ağızlı kaplar için uygun, yapraklı (Foliage) bitkiler:<br />
<br />
Bunları serin, ılıman ve sıcak koşullarda yetiştirilmek üzere 3 alt grupta toplayabiliriz.<br />
<br />
Serin koşullarda : Adiantum capillus-vereris, Hedçra helix (küçük yapraklı), Ophiopogan plansscapus.<br />
<br />
Ilıman koşullarda : Adiantum hippidulum, Calathea insignis, Calathea makoyana, Calathea ornata (genç iken), Maranta leuconeura "Kerchoveana", Pellioniapulehra, Pilea muscosa' "microphylla ", Scirpus cernuus, Selaginella kraussiana.<br />
<br />
Sıcak koşullarda : Fittonia argyroneura, Peperonıia caperata, Siderasis fuscata.<br />
<br />
Geniş ağızlı kavanoz tipinde kaplar için uygun çiçekli bitkiler:<br />
<br />
Serin koşullarda : Nertera depressa (granadensis), Oxalis deppei, Saxifraga sarmentosa.<br />
<br />
Ilıman koşullarda : Begonia boweri, Plectranthus certendahlii, Saintpaulia tonantha.<br />
<br />
<br />
<br />
Sıcak koşullarda : Episcia dianthiflora, Sonerila margaritaceae "Argentea".<br />
<br />
<br />
<br />
Birçok eğrelti kapalı kaplarda yetiştirilebilirler. Eğer kap küçük ise çok genç eğreltiler ya hut küçük ve yavaş büyüyen varyeteleri seçilebilir.<br />
<br />
Dikimler kenardan içe doğru yapılır, yavaş büyüyen türlere ait bitkiler kenarlara, daha hızlı büyüyenler ve boylu bitkiler ise en son olarak ortaya yerleştirilir. Yerleştirme esnasında şişeyi çevirerek her taraftan aradığımız etkinliğin sağlanıp sağlanmadığını kontrol etmelidir. Gerekli değişiklikler günler, haftalar geçmeden hemen yapılmalıdır. Zira daha sonra bu deği şiklikleri yapmak zorlaşır. Karışımlar da ayrıca yaprak renkleri bakımından kontrast teşkil eden bitkiler seçilerek dikkat çekici bir kompozisyon yaratılabilir. Ayrıca bitkiler etrafında mermer parçalan, granüle kil yahut granit parçaları konur, zemin dalgalandırılarak minyatür bir peyzaj etkinliği de sağlanabilir. Ancak bu konuda daha geniş mekanlar olan Terrariumlar daha fazla vaat edicidir.<br />
<br />
Dikimlerde önce uzun saplı, yuvarlak ağızlı küçük kaşıklarla dikim çukurlan hazırlanır, sonra ay şeklinde bir yanm halkaya tutturulmuş bir çubuk yardımı ile yanm halka kısmına bitki oturtularak çukura indirilir eğer bitki dağınık form da ise bu takdirde bitkiyi şişenin dibine yerleştirirken bitki aşağıya bir kâğıt külah içinde indi rilmelidir <br />
<br />
Daha sonra 2 çubuk kullanılarak bitki kökü daha önce açılan çukura sokulur , bastınlır ve sonra da kâğıt külah bitkinin çevresinden uzaklaştırılarak şişenin dışına alınır ve bitki tekrar düzeltilir.<br />
<br />
Bitki düzgün pozisyona geldiğinde etrafındaki toprak ucuna bir şişe mantan veya boş bir iplik makarası geçirilmiş çubuk yardımıyle şahmerdan gibi vurulup bastınlarak bitki kökleri yetiştirme ortamı ile iyice temas edecek ve dik duracak bir duruma getirilir <br />
<br />
Sonra da kavanozun diğer kısımlan öngörülen aranjmana uygun olarak diğer bitkiler de kullanılarak dikim tamamlanır <br />
<br />
Dikim işi tamamlandıktan sonra sprey ile şişleme halinde su püskürtülür. Püskürtme ke narlara ve cama yapılır doğrudan yetiştirme ortamına yapılmaz, aksi halde ortamda parça kalk maları olabilir. Ve böylece kenarlara ve cama doğru yapılan su püskürtmesi ile dolaylı olarak kompost rutubetlendirilir, fakat şişenin tıpası hemen kapatılmaz. Aksi halde şişe içinde fazla rutubet birikmesi olur ve cam kabın iç kısımlannda cidarda su zerrecikleri birikir ve içteki bitkiler görülmez hale gelir. O zaman şişe içinde ve dışındaki sıcaklık ve hava rutubeti dengele nene kadar şişe açık bırakılır, bu denge sağlandıktan sonra tıpası kapanır. Bu açık kalış birkaç hafta sürebilir. Bazen c/e çaöufc kuruma gösterir, bu takdirde bir miktar sulama da sözkonusu olabilir.<br />
<br />
Bakım tedbiri olarak sulama esnasında da gene sabah saatleri biraz bunun dışında da camda rutubet yoğunluğu hâlâ görünüyorsa şişe tıpası bu yoğunluk gidip şişe içi istenen rutu bet seviyesine ulaşıp cam temiz kalıncaya kadar şişe açık tutulur ve sonra tıpa kapanır. Böylece o şişe içinde bitkiler için ideal bir yetişme ortamı yaratılmış olur. Ancak şişe bahçelerinin de ışığa ihtiyacı olduğu unutulmamalı fakat asla direkt güneş ışınlan olan bir yere de konma malıdır.<br />
<br />
Kısa sürede (birkaç ay içinde) bitkiler büyür ve kavanoz içinde minyatür tropik bahçe ve orman görünümlü bir şişe bahçesi oluşur. Bitkiler çok büyüdüğü vakit büyüyenleri alıp yeni lerini yerleştirmek veya ucu jiletli değneklerle bazı kısımları budamak ve bakım tedbiri olarak da çürüyen kısımlann kesilerek şişe dışına alınmaları gerekir. Böylece istenilen aranjmanın de vamlılığı sağlanmış olur. Sulama geniş aralıklarla bazen birkaç ayda bir olmak üzere çok ba sit ve kolay bir bakım yeterlidir .<br />
<br />
Terrarium'lara gelince bunlar şişe bahçeleri gibi olup ancak akvaryumlar gibi daha ziya de büyük camdan yetişme ortamlandır.<br />
<br />
Bunlar akvaryum, kavanoz, cam fanus veya ahşap veya metal çerçeveli özel yapılmış cam kaplar şeklindedir. Bunlar silindirik cam veya şeffaf plastik kaplar ve hatta cam büyük bir ak varyum şeklinde olabilirler. Bunlar içinde minyatür tepecikler, küçük vadiler oluşturularak tom ruk parçalannı temsil eden küçük odun yuvarlaklan konularak, küçük patikalar meydana geti rerek minyatür bir tropik veya bakir orman görünümü verilmeye çalışılır <br />
<br />
Bu rutubetli atmosferde birçok tropik bitki yetiştirilebilir. Bunlardan bilhassa sıcaklık ve hafif gölge isteyenler için bu rutubetli ortam çok müsaittir. Özellikle çalı formunda bir habitü- ye sahip bitkiler, örneğin minyatür Begonia boweri (Miniature Eye-lash Begonia=minyatür kiıpik begonyası), Chamaedorea elegans (Draft Mountan Palm = Bodur dağ palmiyesi) ve Buttonferu denilen bir nevi eğrelti (Pellaea rotundifolia) gibi. Çeşitli şekil ve renkte güzel yap- raklarıyla tanınmış Sansevieria hahnii variegata ve san kenarlı formlan, Maranta leoconeura (kırmızı şeritleri ile) güzel renklere sahip foliage bitkiler ve emeralt (zümrüt yeşili), yeşil ve çukulata renkli bazı begonyalar, Pellionia pulchra bunlann en dikkat çekicileridir. Özellikle çan formundaki cam bir terrariumda eğreltiler güzel kombinasyonlar oluşturur. Bunlardan Adiantum hispidulum, Aspilenium bulbiforum, Aspilenium nidus ve diğer bir eğrelti Pellaea rotundifolia bu konuda sözkonusu olabilecek önemli eğreltilerdir.<br />
<br />
bütün bitkiler aynı serin ve gölge şartları içinde gelişecekler dir. Bu bitki gruplannı oluşturmak üzere bu şartlara uygunluğu bilinen Hedera helix, "Minima", Chlorophytum elatum "Variegatum", Adiantum Capillus-Veneris ve Tolmiea men- ziesii gibi şekil, tekstür ve yaprak renkleri bakımından kontrast teşkil eden bitkiler sözkonusu olabilir. Ayrıca bu konuda çayın canlandırmak üzere 2 bitki türünden biri beyaz şeritlere sahip yeşil yapraklan ile Acorus gramineus "Variegatus" ve diğeri de pembe siyah kemer şeklinde yapraklan ve Nisan'ı takibeden açan ve uzun süre dayanan parlak turuncu üzümsü meyvaları ile Ophiopogan planiscapus olmak üzere bu iki bitki terrarium'a bakir orman görünümü ka zandırmada çok etkilidirler. <br />
13 cm kadar derinlikte tabaklara önce dibe iki santimlik bir çakıl taba kası ve onun üstüne de 8-10 cm kalınlıkta bir turba kompost tabakası serilerek üstüne ekli şe mada gösterilen aranjmana uygun olarak altlannda yazılı bitki türleri dikilerek ve üstü cam ve ya plastik bir fanus geçirilereK Dır lerrarium oluşturulabilir.<br />
<br />
Eğreltileri uzun silindirik şekilli cam kaplarda da güzel bir görünüm içinde büyütebiliriz Bu cam kabın iç kısmının etrafına çepeçevre 1 cm büyüklükte petekle ri olan izole telden yapılmış bir kafes geçirilmiştir. Altı açık bu cam silindir fanus su geçirmez bir kabın içine oturtulur. Alta 2-3 cnı'lik bir spagnum yosun tabakası yerleştirilir. Sonra tel ağın aralıkları içine çepeçevre yosun kaplanır ve üstüne kömür tozu karıştırılmış turba kompost serpilir. Küçük eğreltilerin her biri, kökleri komposto girecek şekilde çepeçevre bu fanus etrafında tel ağ üzerine yerleştirilir. Sonra yosunlara su püskürtülerek nemlendirilir. Böylece eğreltiler için çok uygun bir vasat oluşturulmuş olur. Buraya yerleştirilecek eğreltiler Adian tum hispidulum, Aspilenium bulbiforum, Aspilanium nidus ve Pellaea rotundifolia türleri ara sından seçilebilir. Bu türler gölge ve sıcaklık isterler.<br />
<br />
<br />
<br />
Terrariumlarda bakım daha önce gördüğümüz şişe bahçelerindeki bakımın aynıdır. Terrariumdaki bitkiler hızlı bir büyümeye neden olacak şekilde beslenmemelidirler. Bitki bu cam mekana sığmayacak kadar büyüdüğü zaman oradan çıkarılıp yerine benzeri türden daha küçük bir birey dikilir. Daha fazla bitki çıkarmak gerekiyorsa aranjman değişiklik istenen şekle göre yenilenir.<br />
<br />
Örnek bir kaç şişe bahçesi<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivys7BPISUrluuaBEeobnBg73ouANom3oSpWEUVBjh_aLbf7oSqehCciPlKgUNwdbDAfCe83wdeXQfUdXUdVQIL_g2qYpJudmzPnM0YIro0-6krUZfVsb9XFtr4GKkULBNLweUEX1JRwMU/s1600/%C5%9Fi%C5%9Fe2.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ex="true" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEivys7BPISUrluuaBEeobnBg73ouANom3oSpWEUVBjh_aLbf7oSqehCciPlKgUNwdbDAfCe83wdeXQfUdXUdVQIL_g2qYpJudmzPnM0YIro0-6krUZfVsb9XFtr4GKkULBNLweUEX1JRwMU/s320/%C5%9Fi%C5%9Fe2.jpg" width="320" /></a></div><br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWh021hb12fBxJPQu8kvfUeO4prtWyMULMl3ev9mekeAdvRLQTxF0t6iIJt2Az2C-5gJy38Y5TRVONB7KXIlTCxW5DI77MFN_MOWRq9gFGluQpeZIQesQlb4yE841_WS0uH9AaZmsGKweK/s1600/%C5%9Fi%C5%9Fe3.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ex="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEiWh021hb12fBxJPQu8kvfUeO4prtWyMULMl3ev9mekeAdvRLQTxF0t6iIJt2Az2C-5gJy38Y5TRVONB7KXIlTCxW5DI77MFN_MOWRq9gFGluQpeZIQesQlb4yE841_WS0uH9AaZmsGKweK/s320/%C5%9Fi%C5%9Fe3.jpg" width="240" /></a></div><br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjP0wrinVWvRJhkIhZ686CykY8e0vBJ5cyDsIrrZrcLIRlwdVkYNzsZVQY6YfbAZHPxZmrcUkAVdlKD4DCaWYih9zJv3YMI2X2ihqptIyLZSsvOovUTO1L5tqfy5vW6-xxIPA3kbI-4U2-T/s1600/%C5%9Fi%C5%9Fe4.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" ex="true" height="320" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjP0wrinVWvRJhkIhZ686CykY8e0vBJ5cyDsIrrZrcLIRlwdVkYNzsZVQY6YfbAZHPxZmrcUkAVdlKD4DCaWYih9zJv3YMI2X2ihqptIyLZSsvOovUTO1L5tqfy5vW6-xxIPA3kbI-4U2-T/s320/%C5%9Fi%C5%9Fe4.jpg" width="240" /></a></div>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-10555228298230695062010-10-03T23:02:00.001+03:002010-10-13T00:13:07.375+03:00Yılbaşı Çiçeği<b>İngilizcede yaygın isimleri: Thanksgiving Cactus, Christmas Cactus, Easter Cactus</b><br />
Bazı cinsleri ilkbaharda çiçek açar. Bir kaktüs türüdür ama bakımı diğer kaktüslerle aynı şekilde değildir. Direkt güneşten koruyun. Kupkuru toprakta tutmayın. Kışın dondan kesin zarar görür. Bütün bunlar, yılbaşı kaktüsünün bir tropikal orman bitkisi olması sebebiyledir.<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkDwMMTymoRJniEHuUUuyjV5kXUXa67RjS2GlYiMKTltnsiK8LG25CdJ2tHMHNwAPbRZ_BSa1Y-Ow1Y9AKW1KQ1INezLGCx1KW264pJsHUwPTBXHW-fe52T0bTIQLx_Um6i4nHAul-amz5/s1600/y%C4%B1lba%C5%9F%C4%B1.bmp" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEhkDwMMTymoRJniEHuUUuyjV5kXUXa67RjS2GlYiMKTltnsiK8LG25CdJ2tHMHNwAPbRZ_BSa1Y-Ow1Y9AKW1KQ1INezLGCx1KW264pJsHUwPTBXHW-fe52T0bTIQLx_Um6i4nHAul-amz5/s1600/y%C4%B1lba%C5%9F%C4%B1.bmp" /></a></div> <br />
<br />
<b>Yılbaşı kaktüsü tek bir cinsten ibaret değildir. Zygocactus truncatus / Rhipsalidopsis gaertneri / Schlumbergera … vs. cinsleri var.</b> Günümüzde çoğu Schlumbergera truncata ve S. Russelliana cinslerinin hibritleridir. Hepsinin kökeni Güney Amerika kıtasının tropikal ormanlarıdır. Aşağıdaki bakım bilgileri genel olup her cinsine uygundur.<br />
Ana vatanında doğal ortamında orkide gibi ağaç dallarında, kökleri açıkta yaşar. Tropikal ormanların havası aşırı nemli ve ortamı havadardır, esintilidir. Bu yüzden kökleri havalı ortama uyum sağlamıştır. Yılbaşı kaktüsünü saksıda yetiştirmek için orkidelere sağladığınız şartların benzerini sağlamalısınız. <span style="text-decoration: underline;">Bir farkla: Yılbaşı kaktüsü saksıda besince zengin toprak ister.</span> Yani toprak olarak sırf çam kabukları kullanmamalısınız. Torf hiç kullanılmamalı. Birçok web sitelerinde torf tavsiye ediliyor. Her şeyde torf tavsiye ederler. Hiç uygun değil. Besin değeri düşük, suyu fazla tutuyor ve iddiaların aksine “saksıda” kökleri havasız bırakıyor. Yani bir saksı toprağı olarak torf ancak fazla suyu seven “toprak bitkileri”ne uygundur.<br />
<b>Yılbaşı kaktüsü için toprak karışımı tavsiyelerim:</b><br />
<b>1)</b> Hem pek su tutmayan hem nemi daha iyi koruyan ve havadar karışım<br />
%40 orkideler için kullanılan çam kabukları + % 20 iyi bahçe toprağı + %20 kestane toprağı + %10 yanmış sığır gübresi + %10 perlit<br />
Bu karışımı saksıya doldurunca bastırmayın, bırakın gevşek ve havadar kalsın. Bu şekilde yılbaşı kaktüslerinizi içine ekin. Mevcut nemliliği fazla ise hafifçe azalana kadar sulamayın.<br />
<b>2)</b> Daha basit bir karışım.. Bunda toprak çabuk kuruyabilir; nemliliğini kontrol ederek daha sık sulamanız gerekebilir:<br />
%40 ponza taşı + % 20 iyi bahçe toprağı + %20 kullanılmış çay + %10 yanmış sığır gübresi + %10 perlit.<br />
Bu ikinci tarifimi uygularsanız yılbaşı kaktüsünün toprağını birkaç yıl hiç değiştirmeseniz de olur. Zaten çoğu bitkilerin en iyi çiçeklenmesi, köklerinin saksıya sığmayacak şekilde çoğaldığı zaman oluyor. Bu zamana kadar saksı değiştirmek gerekmez. Yalnız yaz aylarında besin vermek gereklidir.<br />
Ben çok küçükken annemin yılbaşı kaktüslerini bol bol çiçek açtırdığını hatırlıyorum. Yetiştirdiği bütün çiçekler için saksılarda daima bahçe toprağı ile sığır gübresi kullanırdı. Sığır gübresini bir mandıradan ücretsiz alırdık, toprağı ise kendi bahçemizden…<br />
<b>Toprakta mükemmel ayar için ipucu:</b><br />
a) Su ihtiyacı – Doğal ortamında yılbaşı kaktüsleri ağaç dalları üzerinde yaşar, kökleri açıktadır. Havanın aşırı nemli olması, güneşin ağaç yapraklarından filtrelenerek gelmesi köklerin kurumamasını sağlar. Arada bir yağan yağmurlardan yılbaşı kaktüsü suyu depolar. Yağmur yağmasa bile tropikal ormanlarda gece sabaha kadar havanın nemi değdiği her cisimde yoğunlaşarak her tarafı ıslatır (sabah ortalık çabucak tekrar kurur), bu şekilde de kökleri açıkta yaşayan bitkiler su ihtiyacını biraz olsun temin eder depolar ve günün çok sıcak saatlerinde susuz kalmazlar.<br />
b) Besin ihtiyacı – Ağaç dallarında, yapraklarında hayvan dışkıları vesaire sıcağın etkisiyle çabuk çürür, çabuk fermantasyona uğrar. Yağmur damlalarının sürüklemesiyle yılbaşı kaktüslerinin, orkidelerin vb. bitkilerin köklerine ulaşır gıda olur.<br />
İki ayrı toprak karışım tarifi vermemin sebebi, bu iki ipucunu da hesaba katarak kendi tecrübelerinize veya bulunduğunuz yerin sıcaklık ve hava nemliliği özelliklerine göre en uygun toprak karışımını düşünmenizi, en uygun bir karışım hazırlamanızı sağlamaktır.<br />
<b>Yılbaşı kaktüsü orta veya hafif asitli toprak ister:</b> Anavatanında yaşadığı ortam, bu bitkileri kireçsiz – alkalinsiz yani asitli toprak ve saf su sever hale getirmiştir. Kireçli topraktan ve kireçli sudan uzak tutmanız şart. Bununla beraber iyi bahçe topraklarının alkalin değeri çok yüksek değildir. Asitli veya nötr sayılmasa da alkalin oranı tehlike arz etmez. Hem karışımda sırf bahçe toprağı kullanmıyoruz. Sadece sulama suyuna dikkat edeceksiniz. Bir de mesela demlediğiniz çay ile (tabii soğutarak ve şekersiz olarak) iki ayda bir sulamanız çok iyi gelir. Çaydaki “tannic” asit yılbaşı kaktüsüne faydalıdır. Kullandığınız çayları biraz kurutarak saksı / toprak değiştirme zamanında yılbaşı kaktüsünün toprak karışımına katabilirsiniz. Bulabilirseniz karışımda kestane toprağı da kullanmanız çok yerinde olur çünkü karışımda asitliliği yükseltir. Bahçe toprağında ısrar etmemde iki sebep var: Birincisi besin değeri torfla kıyaslanmayacak derecede daha yüksektir, besin, mineral, <i>trace elements</i> çeşitliliği zengindir (sığır gübresindeki faydalı mikroorganizmalar sayesinde daha da etkinleşiyor), ikincisi rahmetli annemden biliyorum yılbaşı kaktüsleri bahçe toprağında gayet güzel yetişebiliyor, bol çiçek açabiliyor.<br />
<b>Sulama:</b> Yılbaşı kaktüsü için toprak günlerce ıslak tutulmamalı, ancak neminin korunması sağlanmalı. Toprak olarak kullandığınız karışım nemini biraz yitirdikçe ılık su ile sulayın; saksı altından süzülüp çıkan suyun tamamen akıp gitmesini, geri emilmemesini sağlayın.<br />
Bu sulama ölçüsünün azı zararlıdır, yılbaşı kaktüsünü kurutabilir, çoğu ise kökleri çürütür.<br />
Yazın duruma göre iki günde bir veya haftada bir sulanabilir. Serin günlerde daha seyrek..<br />
<b>Işık ihtiyacı:</b> Direkt güneşten kesinlikle korunmaları gerekiyor. Sadece kış güneşinin direkt gelmesi zarar vermez. Orkidelerde ve antoryumlarda olduğu gibi, yılbaşı kaktüsleri de direkt güneş ışınlarının şiddetini % 50 – 70 arasında azaltan pencere tülü, ağaç yaprakları veya yarı şeffaf muşamba gibi filtreleyiciler arkasından güneş almalı.<br />
<b>Ortam:</b> İlkbaharda don tehlikesi sona erince dış ortama alırsanız, sonbahar soğuklarına kadar dışarıda tutarsanız toprak daha fazla hava alacağı için daha iyi daha sağlıklı gelişim gösterir. Yeri yarı gölgeli olmalı, özellikle öğle vakti güneşinden çok iyi korunmalı. Ayrıca çok nemli havalı ortamda daha sağlıklı olacaktır. Bunun için diğer bitkilerin arasına koyabilirsiniz. Bahçede hava cereyanı olmaz ama eğer hemen kapı yanında pencere yanında bulunursa hava cereyanına maruz kalabilir bu iyi değildir. Ev içinde de cereyana maruz kalmamasına önem verin.<br />
<b>Besin vermek:</b> Yukardaki gibi toprak karışımlarında pek gerekmez ama çiçek kalitesinin mükemmel olması için ve eğer aynı toprakta iki yıldır duruyorsa ve kökler her yeri kaplamışsa besin vermek iyi olur. Orkideler için piyasada satılan besinden tavsiye ederim. Koçtaş vb. büyük alışveriş merkezlerinde satılıyor. Orkide besini özellikle antoryum ve akrabası (difenbahya, devetabanı, barış çiçeği vb.) bitkilere de çok uygundur (antoryum yetiştiricilerinin tavsiyesi). Yalnız yılbaşı kaktüsü zaten besinli toprakta yetiştirildiği için takviye besin orkidelere uygulanan ölçüden çok daha az verilmeli. Eylülün sonundan itibaren (aşağıda çiçeklenmesi için yazdıklarıma rağmen) besin vermeyi kesmelisiniz.<br />
<b>Çiçeklenmesi:</b> Kökleri ne kadar çoğalmışsa o kadar çiçek açma potansiyeli olur. Yılbaşı kaktüslerinin çoğu cinsinde sonbaharda gündüzler kısalıp serin günler başladığı zaman birkaç hafta içinde tomurcuklar belirmeye başlar.<br />
<b>Çiçek açmasının kesinleşmesi için:</b> Ortalama 5 hafta boyunca şöyle bir ortamda bulunması gerekiyor: Ekim -Kasım aylarında gündüzler kısa, geceler uzun, ısı 10 – 15˚ C derece aralığında olması.. En az 12 saat gece süresi tavsiye ediliyor. Yani ekim ayı başından itibaren uygundur, tabii serin hava da gerekli. Sulaması biraz azaltılmalı. Bulunduğu yerde gece hiç ışık olmamalı.<br />
Tomurcuklar belirdikten sonra yılbaşı kaktüsleri normal ev ortamlarına alınabilir. Güneşli bir pencere önüne koymalısınız. Artık mevsim yaz olmadığı için direkt güneşin zararı olmaz (yine de ince bir tül ile güneşin biraz filtrelenmesi daha iyi olur). Hava cereyanı olmamalı. Ev sıcak olacağından dolayı sulamayı ona göre arttırmanız gerekiyor – hem tomurcukların büyümesi için gerekli. Minik tomurcukların gelişip çiçek açması yılbaşı zamanını bulur. Çiçeklenmesi bitince ilkbahara kadar az sulayın.<br />
<b>Çoğaltılması:</b> En iyi zaman mayıs – haziran aylarıdır ki kışın bolca çiçek açabilecek kadar büyüyebilsinler.<br />
Yılbaşı kaktüsünden iki veya üç boğumlu parçalar kullanmalısınız. Kesilen parçalar en az 4 saat en fazla 24 saat açıkta bekletilmeli. Bu süre havanın sıcaklığına göre değişir.<br />
Sonra yukarda anlattığım sevdiği toprak karışımına dikeceksiniz. Direkt güneş almayan çok aydınlık bir yerde tutun. Bir ay içinde hem köklenme hem filizlenme gerçekleşir. Diktiğiniz zaman bir ay süresince, çok fazla pörsüme göstermedikçe normalden biraz daha az sulayın.<br />
<br />
<i>bitkiveçiçek.com</i>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-14172353197495932552010-10-03T22:42:00.001+03:002010-11-20T01:04:34.780+02:00OrkideDünyanın en güzel çiçeklerinden biri orkide. Üstelik yetiştirmesi de sanıldığının aksine çok kolay. Tabii, bazı püf noktalarına dikkat etmek şartıyla..<br />
<img align="middle" alt="orkide" src="http://www.bahcevan.com/images/orkide1.jpg" title="orkide" /><br />
Yetmişli ve seksenli yıllarda en dandik mücevherle bile kadınları etkiledi, minimalizmle doruk noktasına ulaştı. O kadar çok kullanıldı ki, bence yüzü eskidi.<br />
Evet, bu sözünü ettiğim bitki orkideden başkası değil. Anavatanı Uzakdoğu olan orkide, yaklaşık 750 tür ve 20 bin çeşidiyle dev bir aileye sahip. Bizde de güneyde doğada en gırgır şekli yetişiyor. Pijama giymiş gibi ince uzun ve şapkalı (Şimdi tam zamanı).<br />
<img align="middle" alt="orkide" src="http://www.bahcevan.com/images/orkide.jpg" title="orkide" /><br />
Orkideler Amerikalıların hastalıklarından biri. Delirmiş gibi tüketiyorlar. Çiçek geçince kaldırıp atıyorlar. Halbuki uğraşılsa her sene gelişerek daha çok açabiliyor. Bakımı zor zannediyorsunuz ama çok kolay. Öyle yeşil parmak olmanıza da gerek yok. En kara parmaklı bile bu işi becerebilir. Alın işte orkidenin püf noktaları:<br />
<ul><li>Asla güneşte bırakmayın. Eğrelti otları gibi süzülmüş, perdelenmiş ışık isterler. Güneşte kalan orkide ölür. </li>
<li>Musluktan doldurduğunuz suyu vermeyin. Bir gece önce suyu bir kaba koyup klorun geçmesini bekleyin ya da yağmur suyu kullanın. </li>
<li>Sulama sonrası saksı dibinde su bırakmayın, dökün. </li>
<li>Çiçeklerin açması bitince orkideler beş ay dinlenmek ister. Bu dönemde sulamalar arasında birkaç gün kuru bırakın. (İlgi göstermeyin!) </li>
<li>Orkideler gübre sevmez. Ya özel kendi sıvı gübresini bulup alın ya da potasyumlu gül gübresini yarım dozaj azaltarak verin. Koyun, keçi, at gübresini unutun. </li>
<li>Gübre çiçekliyken iki haftada bir, dinlenirken ayda bir verilebilir. </li>
<li>Orkideler yapışık toprak sevmez. Saksı değiştirirken perlit taş, kömür parçası, odun kabukları, kumla toprağı zenginleştirin ki toprakta hava dolaşsın. </li>
<li>Şıklık olsun, zengin dursun diye saksı değiştirmeyin. Aldığınız minicik saksısı iki sene yeter. Sonra azıcık büyüğünü alıp dikin. </li>
<li>Orkidelerin bulunduğu mekanı bitkinin sağlığı için havalandırın. Aslında hava size de iyi gelebilir! </li>
<li>Orkideler hiçbir zaman beklendiği gibi kokmaz. Hatta en güzelleri çürük et gibi kokar. Şimdi niye arada bir havalandırın dediğimi anladınız mı? </li>
</ul><img align="left" alt="orkide" src="http://www.bahcevan.com/images/orkide3.jpg" title="orkide" /> Orkidelerin üretimi de çok kolay. Soğanlı türlerde (<i>Cymbidium</i>) saksı değiştirirken yeni çıkmış soğanları ayırın. <i>Dendrobium </i>ve<i> Epidendrum</i> türlerde yeni sürgün dalları en az bir tomurcuklu olmak kaydıyla 7-10 santimde bir kesip toprağa yatay koyun. Öylece köklenecektir. Bir de kurdela gibi havadan kök atanlar var ki onları yavruları havada görünce kopartıp dikin. Orkidelerin fiyatı toptancılarda 15 - 20 milyondan başlayıp 40 milyona kadar çıkıyor. Sizin çiçekçilerinizde kaç para bilmem ama semtten semte, adamların insafına göre değiştiğini biliyorum. Pazarlık size kalmış. Ne de olsa toptan fiyatını biliyorsunuz.<br />
<i><b>Not: </b></i>Geçen haftaki cycasların fiyatı yanlış yazılmış. Cycasların fiyatı 8 milyon ile 3 milyar lira arasında değişiyor.<br />
<b>Faydalı kitaplar: </b>Orkide bu kadar az anlatılamaz. Konuyla ilgileniyorsanız Henry Jaworski’nin yazdığı “An Indoor Gardening Guide Orchids Simplified” adlı kitabı tavsiye ederim. Başka kitaplar da var;<br />
<ul><li>Home Orchid Growing </li>
<li>Orchids As House Plants </li>
<li>Orchid Growing Basics </li>
<li>Simon and Schuster’s Guide to Orchids </li>
<li>Ortho’s All About Orchids… </li>
</ul>Murat Pilevneli Bahçevan.com'dan alıntı<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrhzxgjlRq0MibdH067yglAwgWr1APwy7zVua3UBlwbNah5wpIxApBEyDXasjNfeqSv_rhnxsMtr60u5MS9nP6rW21wl4kYqfQ7ELQit7kPH5Owh7Xeke8j0gUtnlYMdTfHDTKQyExcozg/s1600/08112010312.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="240" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgrhzxgjlRq0MibdH067yglAwgWr1APwy7zVua3UBlwbNah5wpIxApBEyDXasjNfeqSv_rhnxsMtr60u5MS9nP6rW21wl4kYqfQ7ELQit7kPH5Owh7Xeke8j0gUtnlYMdTfHDTKQyExcozg/s320/08112010312.jpg" width="320" /></a></div>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-30306635551594228542010-08-26T23:01:00.001+03:002012-05-25T16:26:18.226+03:00Küpe Çiçeği(Fuchsia)<strong>Küpeli Çiçeğinin Bakımı</strong><br />
<br />
<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVMMiIwVdHAOEeXc2pE1ZPyZlvjs76uB6-v78_Ac4gIRaR1o0amhIaNEUiYctISFr7xKD6YnKZhV996fzDdElB7JNwjb52H5aAJHDIBs2KbbLktEwIWAlX-qYFvLpBCkahvWsV-GoHSq3S/s1600/k%C3%BCpe%C3%A7i%C3%A7e%C4%9Fi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgVMMiIwVdHAOEeXc2pE1ZPyZlvjs76uB6-v78_Ac4gIRaR1o0amhIaNEUiYctISFr7xKD6YnKZhV996fzDdElB7JNwjb52H5aAJHDIBs2KbbLktEwIWAlX-qYFvLpBCkahvWsV-GoHSq3S/s1600/k%C3%BCpe%C3%A7i%C3%A7e%C4%9Fi.jpg" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<br />
<br />
Eğer uygun şekilde bakılırlarsa küpeliler ilk soğuklara kadar çiçek açmaya devam ederler. Beyaz, kırmızı, mor, pembe ve kavuniçiye çalan tonlar da dahil olmak üzere pek çok renkte, hatta iki renkli küpeli çiçekleri görebilirsiniz. Çiçekler kokmazlar ama sinekkuşlarını cezbederler. <br />
<br />
<br />
<br />
En gözde olanları asma sepetlerden aşağı sarkan türleridir ama saksı ve çiçek yataklarında dik yetişen türleri de vardır. Tümü ağaç oluşturacak şekilde düzenlenebilir. <br />
<br />
<br />
<br />
<strong>Yetişme ortamı:</strong> Küpeliler soğuktan korunmalıdır. Eğer 20 Mayıstan önce dışarıya koyarsanız (bu bölgeden bölgeye değişiklik gösterebilir) üstünü örtmeli veya geç don tehlikesine karşı içeriye almalısınız. Küpeliler en iyi şekilde serince, direkt güneş almayan, veya çok az direkt güneş alan yerlerde iyi yetişirler. Kurutucu rüzgarlardan uzak tutun ve düzenli olarak su ve gübresini verin. Küpeliler iç mekanlar için pek uygun bitkiler değildirler. <br />
<br />
<br />
<br />
<strong>Sulama:</strong> Toprak hafifçe kurudukça sulayın ama asla küpelileri soldurmayın çünkü bu, tomurcukların dökülmesine yol açar. Asma sepetler özellikle dikkat gerektirirler çünkü yaz sıcağında çabucak kururlar. Eğer sulamaya rağmen yapraklar sıcak hava yüzünden solgunlaşmışsa bitkiyi serinletmek için nemlendirin veya geçici olarak daha serin bir yere alın.<br />
<br />
<br />
<br />
<strong>Çimdikleme</strong>: Uzun dalların uçlarını çimdiklemek yan dalların gelişmesini sağlayarak bitkinin daha hacimli ve daha çok çiçekli olmasını sağlar. Eskimiş çiçekleri de kopartın, çünkü çiçeklenmeyi azaltırlar. <br />
<br />
<br />
<br />
<strong>Zararlılar:</strong> Küpeliler afitler, örümcek maytları ve beyaz sinekler tarafından zarara uğratılabilirler. Bu zararlılar yaprakların sararmasına ve dökülmesine sebep olurlar.manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-82588826403695207942010-07-09T07:18:00.000+03:002010-07-09T07:18:00.430+03:00Ters LaleTers lale en yoğun olarak Hakkari ve Şemdinli bölgesinde yetiştiği için halk arasında Şemdinli lalesi ve Hakkari lalesi olarak ta tanınır. Soğan, yumru ve rizom gibi toprak altı organlara sahip olan geofit bitkileri diğer birçok kullanımları yanında erken ilkbaharda ve sonbaharda açan narin, gösterişli ve güzel çiçekleri nedeniyle süs bitkisi yönünden büyük bir öneme sahip olmuşlardır. Özellikle kış aylarının sonlarında kar topraktan kalkar kalmaz veya karla birlikte çiçek açan türleri insanların ilkbahara olan özlemini gidermesiyle birlikte bahar müjdecisi olarak ta sembolik önem taşımıştır. Ayrıca, soğan, yumru ve rizom gibi toprakaltı organları sayesinde orijinal habitatlarından başka ülkelere canlı olarak taşına bilmesi ve kolay üretilmesi gibi nedenlerle, geofit bitkiler ekonomik açıdan da değerlendirilmeye başlamışlardır.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZeaJxmdwNjpFCNCO238wSpdO2QxFiInLP-R2sp81CtWzwIrBh3RHfm28iwidYyTAOJdF0mGIZQT88fZeo0VLZ3WmvtNwusv8wUmPGg7MrvyqxMdsxhOPeKQJEyBpOYYH1l_BMZnJtP_Xe/s1600/terlale-300x150.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="200" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjZeaJxmdwNjpFCNCO238wSpdO2QxFiInLP-R2sp81CtWzwIrBh3RHfm28iwidYyTAOJdF0mGIZQT88fZeo0VLZ3WmvtNwusv8wUmPGg7MrvyqxMdsxhOPeKQJEyBpOYYH1l_BMZnJtP_Xe/s400/terlale-300x150.jpg" width="400" /></a></div><br />
<br />
Hakkari’nin Cilo Dağları’nda yetişen “Ters Lale”, dünyanın en nadide çiçeklerinden biridir. Geçmişte Hakkari Bölgesi’nde yaşayan Asuri’lerin her sabah göbeğinden su yaydığı için ‘Ağlayan lale’ adını verdiği ve bu yüzden kutsal saydığı “Ters Lale”, günümüzde de çok değerli. Boyu 75 santimetreyi bulan, her dalında 6 lalenin ters büyüdüğü doğa harikası çiçek, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nca koruma altına alınmıştır.<br />
<br />
Hakkari dağları eteklerinde kendiliğinden yetişen, her dalında 3 ila 8 lalenin ters büyüdüğü , boyu 60 ila 80 cm ‘ yi bulan ters lale belirli yerlerde yetişmektedir. Gen merkezinin ilimiz olduğu halde kaçak yollarla Avrupa ülkelerinde satıldığı ve buralarda kozmetik ve ilaç sanayisinde kullanılmakta hatta süs çiçeği olarak parkları süslemekte olduğu biliniyor.<br />
<br />
Avrupa’da Fritillasio İmperialis , ‘Kejan lalesi’ , Prestika ‘Karagöz lalesi’ , Emperyalis ‘Ağlayan Gelin’ gibi isimlerle anılmaktadır. Halkımız tarafından da Ağlayan Gelin, Kerbela ve Kral lalesi olarak da bilinmektedir.<br />
<br />
Bölgemiz, birçok doğal kaynak potansiyeli gibi süs bitkileri açısından da zengin bir floraya sahiptir. Özellikle erken ilk bahar döneminde halk arasında baharat ve sebze gibi çeşitli amaçlarla kullanılan bitkilerin çoğu doğal olarak yetişen süs bitkileridir.<br />
Süs bitkileri içinde soğanlı bitkilerden olan Fritillaria imperiaris en çok Hakkari ve Şemdinli bölgesinde yetiştiği için halk arasında Şemdinli lalesi ve Hakkari lalesi olarak da tanınır. Aynı zamanda, Ağlayan Gelin, Kral Tacı olarak ta bilinmektedir.<br />
Soğanlı bitkiler zengin floranın nadide türlerindendir. Toprak altında gıda maddesi depolamak üzere değişime uğramış gövdeleri olan, gösterişli çiçeklere sahip bu bitkilerin toprak üstündeki kısımları büyüme mevsimini tamamladıktan sonra sararıp solar. Soğanları ise uzun yıllar yaşamaya devam eder.<br />
<br />
Ters laleler dünyanın en güzel çiçekleri arasında yer almaktadır.Bu çiçeklerinde mazisi çok uzun yıllara dayanmaktadır.Dünya üzerinde sadece Türkiye’de yetiştiği söylenmektedir, böyle bir çiçeğin ne kadar değerli olduğu buradan anlaşılmaktadır.Ülkemizde Hakkari’nin yüksek dağlarında yetişmektedir.<br />
Genellikle Şubat sonu ve Mart ayı başlarında topraktan çıkarak yeni mevsime merhaba derler.Soğuk mevsim bitkileridir – derecelerde yaprakları donar ölmüş görünürler ama güneşi görünce tekrar normale dönüp gelişimlerine devam ederler ama kesinlikle bir şey olmaz.<br />
<br />
<div style="color: #e06666;"><b>Ters Lale Konusunda Önemsenmesi Gereken Hususlar:</b></div><br />
1-Bölgemiz florasındaki genetik çeşitlilik tespit edilmeli,<br />
2-Kaçak sökümler engellenerek doğada biyolojik çeşitlilik korunmalı.<br />
3-Doğal Çiçek Soğanları Yönetmeliği çerçevesinde üretimi yasal bir çerçeveye oturtulmalı,<br />
4-Yerli üreticilere üretim izni verilerek yöre halkına yeni iş imkânları sunulmalı,<br />
5-Doğa tahribatının engellenmesi ve biyolojik çeşitliliğin korunması amacıyla üretimi doku kültürü ile yapılmalı,<br />
6-Üretimde kalite ve kantite sağlanmalı,<br />
7-Programlı üretim yapılmalı,<br />
8-Pazar ağı kurulmalı<br />
<br />
<div style="color: #e06666;"><b>Ters Lale Üretimi</b></div><div style="color: #e06666;"><br />
</div>Ters laleler genellikle sarı ve turuncu renklidir. Imperialis cinsleri 1 metrenin üzerine çıkabilirler ve senede sadece mart-nisan ayları arasında bir kere açarlar.<br />
Üretimi daha çok tohumla yapılır.Soğanlı bitki oldukları için soğanın belli bir olgunluğa ulaşmasıyla bitkide çiçeklenme görülür.<br />
Ters laleler günümüzde tıp alanında ve bahçe dekorasyonlarında kullanılmaktadır.Son yıllarda ticari önemi artmıştır.<br />
<br />
<div style="color: #e06666;"><b>Ters Lale’nin Bitki Özelikleri</b></div><br />
Soğan: 7-8 cm çağında basık; yaprakları kiremit dizilişli.<br />
Gövde boyu: 50-100 cm.<br />
Yapraklar: 4-8 adet; parlak yeşil; gövdenin üst yarısında dairesel dizilişli; mızrak şeklinde.<br />
Çiçekler: 5-12 adet çan şeklinde<br />
Tepaller: 4-4.5 cm; kırmızı veya turuncu, bazen sarı, bal özü salgılayan bezler tepallerin tabanında, beyaz yuvarlak şekilli.<br />
Kapsül: 1.5-2 cm; kanatlı.<br />
Çiçek açma dönemi: Mart-Mayıs ayları arasımanolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-33328029888525318622010-07-08T07:03:00.000+03:002010-07-08T07:03:00.994+03:00Bahçe DüzenlemeleriŞehir hayatının gürültülü ve sıkıcı havasından bir nebze de olsa uzaklaşabildiğimiz doğal alanlar. Belki günlük yaşamın koşturmacaları arasında fırsat bulmak zorlaşabilir.<br /><br />Öyleyse evinizin bahçelerinde istediğiniz düzenlemeleri yaparak doğal hayat özlemini giderebilir ve tüm streslerinizden arınabilirsiniz.<br /><br />"Bahçem de yok" diyorsanız teras ya da balkonlara küçücük düzenlemeler yapabilirsiniz. İşte sizlere bir kaç öneri. Derlediğimiz bahçe dekorasyon ve düzenlemelerini beğeneceğinizi umuyoruz...<br /><br /><br /><a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce21.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-5170" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce21.jpg?w=300" title="bahce21" width="290" /></a> <a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce20.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-5171" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce20.jpg?w=300" title="bahce20" width="290" /></a><br /><br /><a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce19.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-5172" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce19.jpg?w=300" title="bahce19" width="290" /></a> <a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce18.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-5173" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce18.jpg?w=300" title="bahce18" width="290" /></a><br /><br /><a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce17.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-5174" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce17.jpg?w=300" title="bahce17" width="290" /></a> <a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce16.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-5175" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce16.jpg?w=300" title="bahce16" width="290" /></a><br /><br /><a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce3.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-5177" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce3.jpg?w=300" title="bahce3" width="290" /></a> <a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce6.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-5178" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce6.jpg?w=300" title="bahce6" width="290" /></a><br /><br /><a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce7.jpg"></a><a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/04/bahce-duzenleme.jpg"><img alt="" class="alignnone size-full wp-image-6270" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/04/bahce-duzenleme.jpg" title="bahce-duzenleme" width="291" /></a> <a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce11.jpg"><img alt="" class="alignnone size-full wp-image-5180" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/02/bahce11.jpg" title="bahce11" width="290" /></a>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-5364617373142889012010-07-07T07:36:00.000+03:002010-07-07T07:36:00.318+03:00Çelikle üretim şekilleri<b>Çelikten çiçek çoğaltmak, tepe çeliği</b><br />Süs bitkilerini çoğaltma yollarından “çelik” ile çoğaltma yönteminin çeşitleri vardır. Bu yazımın konusu “tepe çeliği nasıl yapılır”.<br />Çelikle çoğaltmada hangi yöntemi kullanırsanız kullanın, tohumla çoğaltmadan daha avantajlıdır çünkü hızlı gelişim, çabuk büyüme sağlar.<br /><br /><b>Havai daldırma “Air Layering” usulü köklendirme</b><br />“Air Layering” havai çelik, havai köklendirme, havai daldırma olarak bilinen ve uygulanan bir bitki çoğaltma yöntemidir. Bu yöntemde dal ana bitkiden ayrılmadan köklendirilir sonra kesilerek alınır. İlkbahar ortasından sonra, en geç ağustos sonuna kadar yapılan Havai daldırma uygulamaları genelde başarılı sonuçlanır<br /><b><br />Kök Çeliği</b><br /> Başarı diğer çeliklemelere göre daha hızlı, daha sağlıklı ve daha avantajlı olur. Kök çeliği almada en uygun zaman kasım – şubat arası dönemdir. Bu dönemde bitkiler uyku halinde olup köklerine pek ihtiyaçları yoktur, o sırada kök alınması bitkiye zarar vermez, bitki her türlü stresten uzaktır ve en önemlisi, bu zamanda köklerde fazlaca enerji depolanmıştır.manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-50517562286915268532010-07-07T00:12:00.001+03:002010-07-07T00:16:26.355+03:00Mum Çiçeği (Hoya)Mum cicegi tirmanan ve yetistirilmesi kolay ciceklerden bir tanesi. Boyu 4.5-5 metreye kadar uzayabiliyor. Tirmanmasi icin cicegin ip yada tel gibi bir malzemeye baglanmasi gerekiyor. Bitkinin yildiz seklinde ki cicekleri kokulu ve cicekten damlayan sivi ise tatlidir. Cicek acma donemi Mayis ile Eylul aylari arasindadir. Mum cicegi ile ilgili dikkat edilmesi gereken birkac husus var.<br />
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;"><a href="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeV-xSfS4HiK-nMh2Hn16i3tuVC3IXEcKnhAOlWAnPbGhOx_jwSKZ75zlGG9HFkPqW_Mq9OT8ASq7pARVFCG5lF51fNE0KjgHtk9B78B2kQvUD5eV7wUDwJY_22e0MYRJcO_lON6tVBPLl/s1600/mumcicegi.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="201" src="https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEjeV-xSfS4HiK-nMh2Hn16i3tuVC3IXEcKnhAOlWAnPbGhOx_jwSKZ75zlGG9HFkPqW_Mq9OT8ASq7pARVFCG5lF51fNE0KjgHtk9B78B2kQvUD5eV7wUDwJY_22e0MYRJcO_lON6tVBPLl/s400/mumcicegi.jpg" width="400" /></a></div><br />
<br />
Cok ihtiyac yoksa topragini degistirmeyin.<br />
Bitki tomurcuklandiktan sonra kesinlikle saksinin yerini degistirmeyin.<br />
Bitkinin cicekleri oldukten sonra olu cicekleri koparmayin. Kendiliginden dokulsun.<br />
<br />
<div style="color: #e06666;"><b>Diger bakim kurallari ise soyle:</b></div><br />
Isi: Normal oda sicakligi. Kisin ise isi 10-12 derece civarinda olmali.<br />
Isik: Aydinlik ortam saglanmali. Bir miktar direk gunes isigi ideal.<br />
Su: Kisin su miktari azaltilmali.<br />
Saksi degistirme zamani: Ilkbahar<br />
Cogaltma: Ilkbahar ayinda kesilen dallar suya konulur.manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2006320673960421559.post-81614804697535865082010-07-06T07:51:00.000+03:002010-07-06T07:51:00.427+03:00Veranda – Bahçe MobilyalarıBu dekorasyonlarla bahçe keyfine hazır mısınız. Uzun ve karanlık üstelik de soğuk kış günlerinden sonra güneşin pırıltıları ve sıcaklığının hissedilmesiyle balkonlar, bahçeler açıldı, düzenlendi ve yaza hazırlandı.<br /><br />Yazlıklarda da verandalar geniş tutulmuştur genelde. Hem sabah kahvaltıları hem de akşam keyfi için rengarenk çiçekler ve mobilyalarla düzenleyebilirsiniz.<br /><br />Derlediğimiz modeller ferah ve huzurlu görünümler sergiliyor. Sizlere fikir vermesini umuyoruz.<br /><br /><br /><a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce1.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-7203" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce1.jpg?w=285" title="bahce1" width="290" /></a> <a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce2.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-7204" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce2.jpg?w=249" title="bahce2" width="290" /></a><br /><br /><a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce3.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-7205" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce3.jpg?w=300" title="bahce3" width="290" /></a> <a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce4.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-7206" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce4.jpg?w=234" title="bahce4" width="290" /></a><br /><br /><a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce5.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-7207" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce5.jpg?w=300" title="bahce5" width="290" /></a> <a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce6.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-7208" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce6.jpg?w=285" title="bahce6" width="290" /></a><br /><br /><a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce7.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-7209" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce7.jpg?w=300" title="bahce7" width="290" /></a> <a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce8.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-7210" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce8.jpg?w=300" title="bahce8" width="290" /></a><br /><br /><a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce9.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-7211" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce9.jpg?w=300" title="bahce9" width="290" /></a> <a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce10.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-7212" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce10.jpg?w=240" title="bahce10" width="290" /></a><br /><br /><a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce11.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-7213" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce11.jpg?w=259" title="bahce11" width="290" /></a> <a href="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce12.jpg"><img alt="" class="alignnone size-medium wp-image-7214" height="300" src="http://kadininfendi.files.wordpress.com/2010/05/bahce12.jpg?w=300" title="bahce12" width="290" /></a>manolyahttp://www.blogger.com/profile/04379226444480907744noreply@blogger.com0